6
Yorum
21
Beğeni
0,0
Puan
1492
Okunma

"orta yeri sinema" yüreğimin
gür şakıyan kanaryalar
derin uçan martılar
kapanın elinde kalmayan fareler
satır aralarına konmuş güller
sevmeye yeltendiğim kırmızı burçlu kadınlar
köhnemiş bedenimin, ortopedik yalnızlığına iyi gelen deniz
hepsi orada
en iyi şarkıyı deniz söyler İstanbul’da
en iyi o törpüler
bitmek bilmeyen sanatçı ruhunun kemirgenliği
herkesin içinde bir şeylerden yarım kalmış
antak’ta kalamadığı
bir antrakt vardır mutlaka
patlamış mısırların cipslerin baş edemediği
neşe hayatın bastonuysa
hüzün de insanın belkemiğidir hani
hem şâir dediğinin de
biraz alışkanlık paranoyasıyla mayalıdır ekmeği
kimse istemediği bir hayata alkış tutmaz
"hayattan aldığı tüm derslerden kalmış"
biri olarak bunu iyi bilirim
içinde filler tepinen
bir uvertür yalnızlığı kodesim
-arkası kalabalık olsa da-
günde beş vakit kulağına ezan okunan minâre aldırmazlığı
göstere göstere vuran yağmur
dilenci gibi homurdanan iç sesim
yüzlerce, binlerce söylence yüzüyor dar boğazımda
kim kimin şâhidi emin değilim
fındığı dişlerimle kırmaya alıştığımdan beri
yuvarlak ne varsa ağzımda!
...
şimdi plastikleşen duyguları
yeşertmek değil, unutmak cinnetim
gülleri güldüren diken değilmiş öğrendim
ayakta yatan bir delinin
en iyi delîliyim
dedim ya
yüreğimin orta yeri/sin/ama!
sana dil vurmamaya yeminliyim!..
ToprağınSesi
.