0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1121
Okunma

Gençlik Yıllarında Bir kız sevdalanan genç delikanlı sevdiğine kavuşamaz. Sevdiği başkasına varır. Sonuçta akli melekesini yitirir. Sokaklarda yaşar, kömürlüklerde gecelenir. Aylarca yıkanmaz. Adını bilen yoktu herhalde. O kadar merakıma rağmen adını bir türlü öğrenmediğim den Ona "Adam" diyordum. Bir sabah Urfa’nın eski dar sokakların birinde ölüsü bulunmuştu. Cenazesi birkaç kişi tarafından kaldırıldı. Ve Mezarlık dönüşümde yazdığım bir şiir.
Yalnızlığına ağlardı her gece
Unutmuştu sanki gülmeyi adam.
Bir çift göz salmıştı onu belaya
Ondan öğrenmişti sevmeyi adam.
Şiir kadar güzel, narin ve ince
Esiriyim onun diyordu adam.
Geceleri düşlerine girince
Tadılmamış hazlar duyardı adam.
Ay’ın şavkı havuzlara düşünce
Yudum yudum efkar içerdi adam.
Gurbet hüznü gözlerine çökünce
Talihine isyan ederdi adam.
Yad eller alınca sevdiği kızı
Anlamsız hayata gücendi adam.
İçinde büyürdü ince bir sızı
Hüznün sahilinde tükendi adam.
Bir gece yarısı dar bir sokağın
Loş karanlığında can verdi adam.
Bedeli ödenmiş kara sevdanın
Mağduruydu belli zavallı adam.
Dört omuz üstünde kurulan tahta
Bir anlık saltanat yaşadı adam.
Bu yetik şehirde sokaklar yasta
Aşkın mihnetinden kurtuldu adam.
Mehmet Sait Uluçay
5.0
100% (1)