1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1888
Okunma

Keşke yörünge tercihi yapabilseydim doğmadan önce
O zaman burada olmazdım
Yanında doğmaya başlardım, her sabah güneş gibi
*
İşte burada
Böyle duramıyorum, yürüyorum, yetişemediğim için birçok şeye
Beklemiyorum
Bedenimle kendim arasından sızan bir aralıkta sıcaklığının
O eşsiz ürpertisi sarmıştı avuçlarımı
Geçmiş zamanları unutmak için şartlı tarihler beliriyordu gözümün önünde
Bir şeyi yapabilmek için, hep başka bir şeyinden vazgeçmek zorunda kalırsın
İşte öyle bir şekilde bekliyordum, yürürken
Elimden kayıp giden yıllarda bir güve kadar yer edemiyorum
Kemiriliyorum en çok da susarken
Yapışkan asfaltlı yollara borçluyum en çok ayağımın kaymasını
En azından faili belli bir suçlu var gözlerimin önünden geçen
Ellerim çocuk, gözlerim yaşlı
Alkışlıyorum geçmişi
İçimden ağlayarak
El içlerime küsüyorum en çok beni dinlemeyip, bekledikleri için
Sayın seyirci; “gökyüzünde havalar nasıl?”
Defalarca sana açtım avuçlarımı, ama ayna bulamadım karşımda
Elimin içindekiler görünmedi
Sihirbaz olmak gerekirdi belki de
Ama ben yanlış zamanlarda doğan bir doğruydum
Ellerim dosdoğru uzanıyordu sana
İçlerinde biriktirdiklerimden bıkmıştım
Bir yağmur bekliyordum sonra da bir ses
Sihirbaz kadar olmasa da inandırmak istiyordum içimdeki suskun çocuğu
Yüzünü yağmura dön
Islansın ağzında sakladığın küfürler
Çok yağmurda ıslandım
Hiç birisi ıslatamadı beni
Ben güneşe çevirdim yüzümü
İlk defa ısındı boğazımda biriken kelimeler
İlk defa dökülürken yandı boğazım
Yönümü bulmak elimde olsaydı
Bir ayna olurdu avuçlarımda
Boyum uzun değildi huyum kadar
Boynum sağlam değildi yüreğim kadar
Ayaklarımı ayakta tutan ellerimdi
Bileğimin direnişinde gizliydi kelimelerin içini açabilen ruh ya da ruhsuzluk
Evrenin üzerinde üç parçaya bölünüyorum
Bir parçam gökyüzünde sallanıyor
Görüyorum, havalar buradan gayet güzel
Parçalanmak tam olarak bu
Düşündüğün yerde ayaklarının olmamasıdır
Oraya başka adımların seyahatidir ayrılık
Bu yönde ilerlemek içe gitmek gibidir
Susmak içe yaklaştırır
Boş susmalı şiirler biriktiriyorum
Her cadı bayramında okumak için
İçimin benimsemediğini onaylamayan gözlerim
Sözlerine eğildi
Eğdi cümle kelimelerin boynunu
Uzadı şiirin boyu
Boynumu geçti
Boğazımdan geçti
Sessizce bir şehir daha geçti
Şehrine bıraktığım şiirler konuşuyor artık
Ben susarken
Bu yörüngede yönümü bulabilseydim
İçimde dinlenmek isterdim
Ve kimliğimce konuşmak
Ama ağırlaşıyordu yıllardır kimliksizliğimin yükü
Geldiğim yerde yarım kalmaktan çürümüş hayaller
Durduğum yerde ham hayaller
Ne şiir olabildim bir şehre
Ne kelime olabildim bir hikâyeye
Ne de bir çiçek dağa
Daha
Az daha bekledim
İki zıt kutbun tam ortasında kalakaldım.
İki Bin On Beş
Nevin Akbulut
5.0
100% (6)