12
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
2058
Okunma
Ölmek gün batımında pencere kenarında beklerken hasretin içindeyken
Kaş kararırken tül perdeleri kenara sıyır ay görünsün yıldızlar görünsün
Gül bahçede salınırken aklım hep karışır
Hangi gece hangi akşam üstü gelir ölüm
Bilinmez
Ölümsüz sevdalar düşlerken de belkide kahrımdan ölürüm..
Belkide gündüzüm başlayacak ölümün geldiği gün
Kimbilir yeşilin içi gibi gülecek gözler
Ama gitme kal diyemiyeceksin
ve belki bende öyle ölümü öldüresim gelecek
Seni arkamda bırakıp giderken kavuniçi özlemler
Deli bahar çiçekleri dağ dağ hasret yakacak içini
Bir yağmur sonrasında hüzünlü satırlarında akşam
Güneşin sarı saçları buğday başaklarında dolaşırken
En umulmadık anda elimi tutmuş san içmiş sen Zem Zem ı şafak pınarından
Hoşgeldin demeyi unutup merhaba demek
yüzleşmek sahipsiz sevgilerle çocuklar gibi özgür titriyor
Bak bulutlar rüzgarlarda en yalçın kayalar örneği çıplak
Kış yaklaşıyor dermansız su yürüyor ağaç köklerine
Ne suskun bu hüsran içimdeki deniz nadas gibi uykudan uyanınca
Ölürüm yoluna çatlayan tohumun
Ekmek aş oldu yüzyıllar boyunca
Kırmızı başlıklı kız masalını anlatsaydı bana ölmeseydi
hiç yüzünü görmediğim dedem !!
Nurten Ak Aygen
03.10.2015
5.0
100% (16)