3
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
659
Okunma
Neyzenin üflediği nefeste saklısın sen
Senin sesin yükselir uyuduğunda şehir
Gönlümü hapsettiğim mahbeste saklısın sen
Sensin güneş batınca gökte beliren mehir
Ellerinle topladım yediveren gülünü
Her gülün yaprağında bir yaram var kanıyor
Hatırla ki Adem’i toprağa çeken günü
Hatırla aşk ateşi o gün bu gün yanıyor
Vehimle dolup taşan aklımı oy demirle
Dilekler sensiz olmaz umutlar sensiz yetim
Dalgalansın denizin yüreğime demirle
Seninle aydınlığa kavuşsun şu suretim
Köylü aksanı gibi yadırganırım Nazra
Sen olmazsan dökülür meyveye duran çiçek
Her sabah ve her akşam kapıma vuran azra
Söyle daha kapıda ne kadar bekleyecek
İsmini bir kez desem yıldızlar düşer yere
Denizler ve nehirler kurur ateşin ile
Gedik açılmış gibi gözlerinden mahşere
Gelmiş geçmiş mahlûkat seninle gelir dile
Susuz kalan bir gülün solan yaprağı yüzüm
Sensiz çekilmez elbet bu kahır ve bu çile
Ne olursun gel artık kaç zamandır öksüzüm
Söyle ne kadar yaşar yürek bu hicran ile
Nara düşen pervane sele kapılan kuşum
Nazra bu yangın yeri ancak senle yeşerir
Hazan mevsimi esen soğuk rüzgar olmuşum
Ah Nazra bir meleğe zulüm nasıl haz verir
Şu yazgımın rengini ak eyle ne olursun
Yeniden doğsun dünya bir bebeğin gözünde
Dalgalansın denizin sevda kıyıma vursun
Kutsal bir sese bürün, artık yanındayım de
5.0
100% (5)