Ruhani bir titreşime asılıyordu sözler
Boğuk ve yalın
Bekle diyordu bir zalim kıran
Sanki mücevher kutulu hediyeydi ati.


Bronz bir ilahi çınlıyordu sokaklarda
Kılıçlar inerken.
Sağlam tek kulaklı
Yaralı tek gözlü ahali üzerine
Ninniyle uyutulan bebek gibi sallanıyordu ati.


Haddi ölümle bildirilmiş bir çocuk bedeni
Oysa yakamoz olmayacak mıydı kıyılarda
Camdanmış hayaller şimdi milyon parça
Beyaz bir kilise yankısı
Dalga dalga duyuruyor ati.


Ölümün eşiğinde inkarsız bir teslimiyet
Sonsuz hayata merhaba denmesi gibi
Vazgeçilmeyiş demir bir örgü yumağı...
Özgür nefesi bağrında getiriyor ati.


Doksansekizlik iki büklüm bir valide...
Yarım karış toğrağa,ilmek ilmek onur öyküsü
Tam bitti derken asi bir ayaklanma sesi
Gümbür gümbür yaşanan destanlardan
Sissiz dumansız günler taşıyor ati.