Yağmur yağsa ıslanır uslanır kavrulan kara toprak
Rüzgar esse kımıldanır yere düşer kuru yaprak
Ya ciğerine ateş düşen anaların halını kim soracak
Köz düştü ocaklara, söyleyin kapıyı kim çalacak







Sunmadı yazgı elle tutulur hiç bir şey ölümden başka
Küçümse kendini doğayı ve tüm evrenin sonsuzca yararsızlığına
Senden geliyor her avuntum bu soluk resim
Dünyada ölüm gibi bir vicdansızlık hüküm sürüyor ne kadar yaşasanda..








Hüzün çarkına tutulmuş yıldızlı gök tarlasında
Kuşlar uykuya daldı geceler sessiz karanlık dağlar kanıyor uzaklarda
O vakit bu kör karanlığı yırtıp atmak gökyüzünden
Mavi ışıkların aydınlığında Irmaklardan denize dökülsün
aydınlık sabahlarına





Sonbahar mevsiminin ayak ucuna uzanmış sere serpe
Güz gülleri açıyor bahçelerde yıldızlı gecelerde
Buna rağmen geceden sıyrılan ihtiyar meşe ağacı
Unutmuş şafakta kanayan bağrını yasını tutuyor sevgisizliğin..



Akşamlar olsun istemiyorum.
Çünkü, yarın sabah şehit haberleri duymak istemiyorum..



Nurten Ak Aygen

10.09.2015