6
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1822
Okunma

EYLÜL
Yeşilden sarıya uzanan
Bereketin hikâyesidir
Bir döngünün can simidi
Dirilmek üzere gidişin ön sezgisidir
Aynı göklere uzanır
Aynı toprağa düşeriz
Benimle kaderi bir
Bereketi sırdır Eylülün
Ben ki;
Aşkı en çok eylül de severim
Zehir zemberek esen akşam meltemlerinde
Göçmenlerin kahkahalarını alır götürür
Sap sarı saçlarını ayaklarıma dokundurur
Sahiller sustukça
Dalgalar kudurur
Her dokunuşu bağrına basacak kadar özeldir
Her şey soyunur
Ruhu çırçıplak ortada durur
Yaprağa düşen çiğ kadar ıslak
Mevsimine geç kalan gül kadar kırılgandır
Ben ki;
Eylülde güler eylül de ağlarım
En çokta
Çıplak ayaklarımla eylül de yürürüm
Hüzünlü bir akış
Fırtınalı bir yaşayış
Kızıl bir kaçıştır eylül
Aşkı en çok eylül de sever
Eylül de görürüm
Selda Yılmaz
5.0
100% (6)