15
Yorum
39
Beğeni
0,0
Puan
2051
Okunma


“ Kadınlarım mı Lelia gibi kokuyor yoksa Lelia mı kadınlarım gibi…”
Tüm kadınlarım gidiyor
İklim ayırt etmeden
ve son cümlemi bitirtmeden
Her biri düşük yaptığı bir satırı
dilinin ucuna sürüyor
Dudaklarımda sebebi belli bir telaş uçukluyor
Hangisine
“Gitme !
Yatağına sür beni
yastığına…” desem
kar etmiyor
Delirmiş duvar cinlerine
adımı emanet ediyor
Tüm kadınlarım gidiyor
Mevzide yaralı bırakarak
ve son bir buseyle gamzelerimi yakarak
Her biri anlamı tarumar edilmiş bir cümleyi
dilinin ucuna sürüyor
Kulaklarımda sebebi belli bir uğultu başlıyor
Hangisine
“ Gitme !
Ellerine sür beni
tırnaklarına..” desem
fayda etmiyor
Sonuna kadar içtiği sigara artıklarına
tenimi emanet ediyor
Tüm kadınlarım gidiyor
Acele çaktıkları tabutları göz önünde bırakarak
ve anıları kül etme garantili yangınlar çıkararak
Her biri kitaplardan devşirdiği bir vedayı
dilinin ucuna sürüyor
Boğazımda sebebi belli bir yumru oturuyor
Hangisine
“ Gitme !
Eylül/ün/e sür beni
yağmuruna..” desem
çare olmuyor
İlhamsız gecelerin girdaplarına
ruhumu emanet ediyor
Birbirine benziyor tüm kadınlarım
nasipleri kadar gözyaşımla demlenip gitmek
ve dönmemekte
Bir tek Lelia dönüyor geriye
O da hüznümü yağmalamak için
ve gölgesiyle sevişmeye zorlamak için
Fakat çiçeklerimi sulayıp sohbet ediyor ya
dudaklarını kiraz rengiyle süslüyor ya
dilim itiraza yeltenmiyor
Başta seçki kurulu olmak üzere şiiri sarıp sarmalayan herkese çok teşekkür ederim...
Özgür SARAÇ / Râzı
31082015Denizli