7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1133
Okunma
nasıl da yüzü yağmur eli kalbinde
büyük büyük çocuklarımızın gök kuşağı
çınlatan dualarla öğütler masallarını gri gri
mazisi terkisinde saklı hiçliği telvesinde
gözlerini silen bir bebek eli en iyisi olur
artık yarısını yaşamak istemeyen hayatlık için
yere düşürdük onurumuzu gecenin kabrinden kaçarken
bulut koş
az zahmet değildi rüyada sayıkladıklarım
koş bulut kimsenin anlayışına değmez benim anladıklarım
ve titre ve bulan ve karar sabahın yokuşundan
bırak kendini yanıma ve cennet sen de
beni unutma beni bekle
gel beraber perdenin ardına bakalım
ve defalarca daha kendi hayalliğimizden utanalım
ama yine iğreti duralım toprak üstünde
ama yine kendi kendimizle konuşalım gerçek gerçek
ama yine duvara sevdiğimizi yazalım sonra duvar kadar sevmeyelim
ah yetmez