6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2556
Okunma
kış günleri
kar altında okulda kalorifer başında
ya da
bahar zamanı
dolunayın bahçesinde bekle beni
geç kalmışsam yenik düşüp uykuya
bir çağrı bırak telefonuma
derste,
Afyonun uyuşuk, Aslanın kükreyen sesinden kaçıp
şarkı sözü dizelim defterlerimize,
ya da defter süsü verdiğimiz kağıtlarımıza.
tenefüste çay içelim
her zamanki çay ocağından
sen çayına şeker kat bir tane
ben muhabbetinle tatlandırayım yudumlarımı.
dünyayı çekiştirelim
yolumuza çıkanları
hayatın bizden yana olmayan taraflarını...
çıkışta bir şeyler yapalım mutlaka
ya bizim yurdun dem özürlü sallama çayına talim edelim
ya da sizin eve konalım
balkonunuza tünemiş güvercinler gibi
yine dudağımızda olsun çay tadı
ve kulağımızda kıracın göğebakanın ya da teomanın şarkıları
ben akşamın karanlığı ile
yurdun kalabalık yalnızlığına döneyim
iki dize daha yazayım adımıza
sen anı defterinin yorgun satırlarına düş
aklımızda, gerçekleşmedikçe tatlanan
hayallerimiz.
Zafer’in sokaklarını arşınlayalım bazen,
Aladdin’de çay içelim güllerin arasında,
Efulim’de tavlada yenelim şanssızlığımız,
vaktin varsa Türkü ye uğrayalım ,
bir tutam saz tınısında efkarlanalım,
ya da
Osmanlı Nargile nin mistik dünyasında oyalanalım.
çok dertliysen
Mevlana’nın bahçesinde ney sesiyle arınalım
istersen bir meram yapalım
bir nefeste tırmanalım Aydın Çavuşa
ya da Sille de
o ahşap barakanın üzerinden
dalalım barajın yeşil sularına
hadi gülüşüm
en baştan tanışalım,
en baştan başlayalım,
yüreğimiz seziyor artık her şeyi,
sözcüklere ne hacet,
konuşmayalım...