12
Yorum
28
Beğeni
0,0
Puan
1832
Okunma

Yine bir hazan sabahı
hüzünlere gebe yağmur bulutları tünemiş,
ebedi aşkın yamaçlarına
yine
hüzüne gebe dar vakitler
bin ben ölüp bir ben doğuramıyorken yarınlarıma
sırattan geçmeye, telaşeler
Vav kadar onurlu eğilememişliğin ezikliği
Elif kadar dik duramamanın yorgunluğunu yaşıyoruz
bahanesiz ölüm yok derler ya
her gün ölüp ölüp diriliyorum
ölmeden yeniden doğmanın umudunu aşılayarak
erken idrak edebilseydik bu fani hayatın yalanlığını
geçikmişliğe yanmazdık
sırtımızda taşımazdık
onca yükünün ağırlığını
zerresini zayi etmezdik ebedi yaşam gereğinin
güncesizken yokoluşlar
bir çeşninin siyahında ölüp
bir grinin beyaza sancısında dirilmeyi dilerdik
es geçemediğimiz bütün k/ayıp hallerin utangaçlığında
varoluşta hiçliğin adını koyacağım
içlenirken içimde can çekişlerim.
Can Cezayir AYDEMİR