0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1121
Okunma

Yoo; o eski şarkımı bitirdin benim
Kalbi uhdemde gizli yaralarım var
Ne canlanıyor hücrelerim ne de yüreğimi ısıtıyor
Beyaz kelebekler gibi gülümseyen hatıralar
Sesin rüzgarlar gibi kalbimde inliyordu
Süngere giren su gibi dağıldı dokulara
Hani bir sam yeli eserde dökülür yapraklar
İçinde belirsiz bir öfke burgu gibi deliyordu
Sanki o an beynime yoğun bir sis çökmüştü
Ama inanç sönmeden enerji bitip tükenmez
Karanlıklar elbet çekilir bırakır yerini güneşe
İnsan,içine açılan pencere,kapanmasına yüz vermez
Acıyı yüklediler yüreğime saflığımın ücrasında
Gönül duvarlarım uğultulu acılarla örselenmiş
Döktüğüm gözyaşımla tamir edeceğim kırıklarımı
Yeni bir sur inşa edeceğim’ öldü diye, kim demiş!
Sürgünüm kendimde ve yalnızlığımda yol alırım
İnsan; arzuladığı bir yönde katlanmalıdır zahmete
Bilirim inançtan uzak bir dünya kuruturmuş hayatı
Ya tomurcuk derdi olmayan ağaç,kavuşur mu rahmete?
Benziyorum, hep yenik düşmüş bir bahtsızın yüreğine
Daim sallansam boşlukta ve hatta içimin alevi titrese!
Ezilsem gönül hanende yine çiğnensem paspas yerine
Ama ölen güllerin başında, hayata başlayanlar güler, nedense!
Yusuf Erdoğan