2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1570
Okunma
-I-
minik bir kağıttan bakıyorum hayata.
kollarımı kelimelere dayamış
gelip geçene nokta atıyorum.
tükeniyor bitimli cümlelerim.
tükeniyor üç noktam.
film gibi hayatım,
tren vagonlarından geçiyor şeritler,
el sallıyor kaldırım kızları,
ve yakışıklı oğlanlar...
sahnelerim hep peşpeşe...
perdeler...
-II-
odamın perdeleri,
dumandan sararmış
güveler delmiş çiçeklerini
ışık sızıyor karanlıkta
tam gözbebeğime değiyor.
duvarlarında fırça darbeleri,
boyacının bir saç teli
öylece duruyor orda
benimle ağaracak...
kitaplığım, sarkan ayraçlar...
eski sevgilimin aşk mektupları...
hala bembeyaz sayfaları
hala tane tane yazısı
benim yazım gittikçe çirkinleşiyor oysa...
bir de fotoğraf...
-III-
sığmamış aslında fotoğrafa
yakışıklı mı yakışıklı...
gözlerim ah ediyor daldıkça...
konuşuyorum içimden;
’olsun,
kimin bu kadar yakışıklı sevgilisi olmuştu?
bu adam bana bir zamanalar aşıktı’
kulağa ne hoş geliyor...
’bu adam’, ’aşk’ ve ’ben’
uzun uzun aynı cümle içinde kullanasım var.
-IV-
ilk sevgilimde böyle yakışıklıydı.
gözleri yeşil ve iri,
kirpikleri bir adam boyu...
benim iki elimle sarabildiğim bardak
onun tek avucunda kaybolurdu.
bir de güldü mü, değmeyin gülüşüne,
vallahi yağlı boya
bir ömür çıkmaz aklınızdan...
sonra evlendi...
güya kızına benim adımı koymuş,
yalan!
benim oğlum olsaydı
ismini ne oğuz koyardım
ne de ali kemal...
-V-
en son birine kapıldım.
ismi hiç lazım değil.
ne yakışıklı ne de güzel...
gözleri de gayet sıradan.
üstelik ’R’ leri söyleyemiyor.
o konuşurken insanın hep gülesi geliyor.
işte ona gülerken,
gülüşüm değişti birden.
ahmağın önde gideniyim ben!
konuşmasına gülerken içten içe
kapılmışım meğer..
şimdi de utanmadan
’olsun sorun değil
’R’leri çıkarırım alfabemden’ diyorum.
başka da fedakarlık beklemesin benden.
-VI-
evvelden güzele aşık olurdum herhal.
şimdi düşünen adamları seviyorum.
içimde büstlerini dikiyorum
mazhar osman gibi...
bu osman
ayy ismi kaçtı ağzımdan...!
bir gazete de yazıyor,
bir kez bile alıp okumadım onun yüzünden.
okursam belki ’R’ leri düşüneceğim içimden;
acı acı güleceğim:
’ne ahmağım ben,
bırakın önden gideyim’...
d..f...