4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1610
Okunma
Her sabah olmasını istediği gibi
Olduramadığı adımları vardı
Kendi içinde körleşen..
Tanrısına söz dinletemiyordu.
Elinde kaplı bir defter,
Her akşam yaşadığının özetini
Sabah eline aldığı sayfadan okuyordu…
Geç kalıyordu hep bir şeylere,
Tanrısı da buna göz yumuyordu…
Aynada kendine baktığında
Ötelere göz kırpıyordu,
Bir yıldız parlıyordu aniden gökte…
Tanrısı onu seviyordu aslında…
Hayatını kuru sıkı tabancalarla şenlendiriyor,
Kuru gürültülerle tahtında coşuyordu.
Yoktu ona kendini gösterecek bir gölgesi,
Ya kısaydı kendinden ya uzun bazı bazı,
Aslında gerçeği de saklamıyordu ondan tanrısı…
Ne zaman bir kalabalığa girse
Orda sivriliyordu gözleri,
Birilerine batıyor,
Kör ediyordu farkında olmadan…
Ne zaman yalnız kalsa
Kendinde büyüyor
Kaplıyordu tüm yalnızlığını…
Çoğaldıkça tanrısından artıyor,
Zamansız yükseliyordu kendi gözünde
Üstelik aklına sığmıyordu tanrısı…
Sofralarda ekmeğe hükmediyor,
Ancak karıncayı eziyordu
Beslediği hıncı…
Baktığını göremiyor,
El yordamıyla körlüğüne iltifatlar yağdırıyordu.
Baygındı gerçeklerin içinde
Uğultudan ibaretti hayatı
Alnında ölüm tarihini taşıdığından habersizdi
Bu yüzden bazen alay ediyordu sanki onunla tanrısı…
Bir gerçeğini sarıp sarmalamış
Yalan olduğunun soğukluğu
Değmesin diye ruhuna
Bazı bazı uğrardı sakladığı sandığa…
Bakıp düşünürdü uzun uzun,
Ne zaman yalan olduğunu anlasa
Epeyce uğramazdı yanına bir daha…
Kendi gülerken tanrısı ağlayacak değildi ya,
Radikal bir sertlikte bırakmıştı onu dünyaya,
Sonradan erimişti heykelinin balmumu,
Hangi zaafına yenilse
Sümük gibi yapışıp kalırdı onda,
Her girdiği kabın şeklini alır
İhanet ederdi bir sanat eserine…
Bir fenomendi…
Ve hala kendini hala öyle sanırdı,
Bilmezdi bildiğini tanrısının…
Gribal enfeksiyon geçirmiş
Ruhunun üst solunum yolları,
Neye meyletse sümkürürdü ruhuna
Kimyasal zehirli bir atığı…
Daha ne yapsın ona tanrısı,
Hangi çağda yaşıyordu,
İnanmazdı ilaçlarına kocakarının…
Renkli vitaminlerle vücuduna
Yapay dopingler yapar
Ruhunun maraziyetini saklardı
Kendinden bile…
Gel de gülme…
Tanrısı sen de gül çekinme…
Ne kadar ıramışız kendimizden,
Adem havadan bugüne…
Çırılçıplak soyunmuş elmaları
Kapış kapış aldırıyorlar bize…
Kapitalist düzenin tanrısı
Düşünmekten alıkoyuyor bizi…
Dipnot: herkesin tanrısı en çok zaman ayırıp en çok düşündüğüdür.
dedi fatmani...