24
Yorum
36
Beğeni
5,0
Puan
1456
Okunma
Narin düşlerin düşmanı olan
Bu kendini beğenmiş yüzyıl
Bu sönen dünyada
Burun kıvırıyor herşeye
Yorgunluktu gecenin elinden öpen yorgunluk
Gömleğim kırıştı derim gibi saçlarım kirlendi
Bütün gün toz toprak ter içinde
Hepsinin içinden geçtim
Ve.. is tutmuş şehrin
Bak gecenin sabaha yakın tarafı yanından
Yoksa anımı kalacak koca göğün altında
Ortalıkta in cin top oynuyor
Öylesine güzel bir dinginlik
Ve sessizlik
Ve.. Ağustos akşamı hava ne güzel
Ne çok arıyacağım seni yaklaştıkça kış
Bitecek diye korkuyorum üzülüyorum yaz
Durgun su kadar sakin ve sessiz
Hiç kımıltı yok yapraklarda
Kökten uca doğru gizlice su yürüyor yavaşça
Ağustos böceklerinin sazı şenlendiriyor geceyi
Çocuklar uyuyor yan odada
Düşlerin en güzel hikayesine yazıyorlar
Belkide tazecik beyinlerine
Ölüm gibi savaşlarda olmasaydı
Usasız tasasız uyurduk bizde
Kara şafakta açmazdık gözlerimizi
Dünyaya bakan cama
Her söylenene inandık
Değilmiş değilmiş ki her söylenen doğru
Yıllarca yıllarca kandırıldık
Bir değilmiş ikisi yoksulla - ağanın
Yasası kanunu bizde öyle sanıyorduk
Çiçekli elbiseleriyle geçiyor mevsimler
Kızlar, gelinler gibi yanımızdan
Bayram sabahında gidilen köy meydanında ki
Panayırda uzaktan göz süzen delikanlılar
Her birinin gözlerinde bilinmez ilkbahar
Bir gece uyanıyor şafakta
Ve..ben durup seyrediyorum
Bu bayramın sonunda bir çok aşk
Doğacak mı bir düğün
Belki uzak bir şehirde olsa
Ürkek ürkek bindikleri bir trende
Ve yahut bir otobüste çay bahçesinde
Bir yazlık sinemada dirsekleri birbirine değerdi
İki çift laf ederlerdi sevdiklerini belli etmeye
Ömrümüz yetermiki çiçeklenmeye
Karanlıkta açıyor çiçekler
Uzaktan bakan gözlerimi al kurtar der
Dağlarda yaban otları ne kadar çok
Ve sayısız kuşlar sıcak ülkere doğru uçuyorlar
Bu kıraç tepelerde fundalıklar
Çelimsiz çalılar sarmış
Bak patikanın yamacında ki tümsekte
Kekikler çiçek açmış
Geçersek gelecek sene baharda buralardan
Belki bir kaç dal alırız
Ama şimdi tohum tutmuş çiçekler
Üstünde kurumuş
Uyandık dünkü gibi hayat hayal
Bir düş düşünce ormanında kaybolduk
Para pul her şeyi bir yana koysakta yoktu
Koyamadık
Her yol sana çıkıyordu
Her sabah kundakta bekleyen ölüm
Korkusu belkide aşka tutuklanan
Ama o zaman parlamazdıki güneş
Eş akraba dost bütün el alem
Ne derdi ki insanlar dar günde kalleş
Bulutlarla sözleşmiş gözler
Her aşkın üstüne yağmurlar yağar
Ve ben her günün sonunda
Bir çizik atıyorum takvime
Umutları yeşertiyorum soldurmadan...
Nurten Ak Aygen
26.08.2015
5.0
100% (26)