0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1047
Okunma
Önümde bom boş bir sayfa
Mısralar bana bakıyor ben sana
Kalbimde hafif kırıkları kalmış aynı tat
Kırıklar beni istiyor ben seni
Şu elimden çıkan satırlar duyuramıyor sesimi
Yetmiyor kalemim, yetmiyor kelimeler tarif-i hüzün için
İnleyen keman sızlatıyor her notasında bedenimi
Sanki kalem oluyor birden yüreğime
Buldum mu yoksa kaderimi paylaşacağım o sevdayı
Hayır, işte yeniden durdu zaman
Saat olmuş gecenin ikisi, insanlar uykuda
Herşey sadece duruyor, öylece bana bende onlara
Kimse merak etmiyor kimse istemiyor 14. Kattaki adamı
Yalnızlık yaradana yanaşır bizden ötedir
Lakin hissedersin okyanusun içindeki kuru kumdan farksız
Her şey var, herşey sende ama sen yoksun
Sadece sen eksik sadece sen
İşte düşkünü olduğum o tını
Uzaktan efeliyor kulağımı
Ne buz kaldı ne de sessizlik
Bozuldu ve şerefinle geldin bu garibe
Sanattır çıkardığın her nota
Hüzünüyle sevinciyle her tının
Yüreklerde hissedilir, dokunur ve ezer geçer
Tarfi yok denilmiş yalnızlığın
Dinle o zaman bu şair-i bedeviden
Bak bakalım işitebilecek misin evvelden
Seni senden alan ne varsa kaleminin ucundaki son mürekkep
Sebebleri saymadan nedenleri isteyen tek beden
Acıların dahi dayanamadığı o kelime
Kelimelerin dahi aralarına almadığı o anlam
Hiç kimsenin istemediği o söz
Şairlerin yazdığı ama istemediği o tema
Karanlığın bile korktuğu o anlam
YALNIZLIK . . .
Üzülme sen ey kutsal kelime
Ben sana aşık sen hakka
İşte budur tarif-i yalnızlık . . .
SELÇUK İLHAN AYDI
SUSKUN SESLER