0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
602
Okunma
Adım adım gittim sensizliğin bedenine
Süzüle süzüle uçtum nedensizliğin ucuna
Göremedim gülüşlerini
Bakamadım ateşten yüzüne
Yakarsın diye beni
Ağlayamadım yanında
Gözyaşlarımı bitirirsin diye
Sararmış saçlarına dokunamadım
Bir umut daha verirsin diye
Sonsuzun ucumu yoksa diye düşündüm işte o an
Yoksa bedenimin son zerresinde miydim
Ya da nedensiz çekip gitmenin acısı mıydı bu?
Ne anlarımki ben sevgiden
Ne bilirimki birini sevmeyi
Ne gördümkü mutluluğa dahil
Yada ne verebildim ki çiçeğime
Susuz kaldı o çiçek
Büyümedi yerinde
Hep mutusuz oldu orda
Bakılmaya muhtaç, sevgiden yoksun kaldı
Sevgisiz bir hayvanın çiçeğiydi o
Yalnızlığın pençesindeki adamındı o çiçek
Bir hiçin gemisindeki dümenin
Üstündeki çiçekti o
Anlamsızlığı iyi bilen birinindi o çiçek
Ve….
İşte gidiyorum dedi
Bırakıyorum herşeyi burda
Karanlığın içinde gömülü kal
Yalnızlığı dost bil kendine
Görünme ama hep gör
Gölge ol her anımda
Ama gerçek olma
Bitmeyen sızıların kutusu ol
Kalpsizliğin simgesi ol
Açlığın kendisi
Ve mutsuzluğun kelimesi ol dedi o çiçek
Ne dese haklıydı sanki
Ne yapsa doğruydu belkide
Lakin vardı ya o adam
Güzellik seninle olsun
Sefalet uzak dursun senden
Karanlık geldiğinde güneş üstünde olsun
Yalnız kaldığında dostların olsun yanında
Simgesi ol mutluluğun
Görünür ol ama beni görme dedi o adam
Ne de vefalı idi o adam
Nede iyi bi kalbi vardı
Ne yumuşak gönüllüydü
Ama yalnızdı
Siyah onun evi
Yalnızlık onun dostuydu
Tek arkadaşı buydu
Ne yapabilirdi ki
Bir hiçin ta kendisiydi kendince
Sessiz sesleri duyan tek insandı
Hissedilemeyecek acıları çeken tek adamdı o
Gözlerinde mutsuzluk çıkaran tek kişi
Eksik
Bitik
Harap
Çökmüş
Ve
Bütün siyah kelimelerin kendisiydi o adam
O
Yalnızlığın oğluydu…
SELÇUK İLHAN AYDI
SUSKUN SESLER