9
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1392
Okunma

Sıradanlığa bürünüyor önce
Tepe boşluğuna ağıtlar yakıyor sonra
Saatini 04:00’ e ayarlamıştı oysa
Ne vardı cırtlayacak köşe başlarında
Şimdi her sokak bir şizofren
Takvime işaretlemiş her buhranını
Adını,neyse saçma olan o koymuş
Ağlarken,
Kimse görmemiş ağladığını
Oysa ’O’ , her gece kent ölürken
Mayalamış güzel anları
Şimdi her gece bir şizofren
Hiçbir yerden içerisi görülmeyen bir odada
İnsanların sıradanlığına tanıklık etmiş penceresinden
Ve tanımlamış:Hepsi sadece beden yorgunu...
Dal bile kirazlanırken, kırmızı dışında bir şeydir.
Ne var ? Nasıl yani ? Kim bu ?
Sorular kendi kendine sancırken
Şimdi her sorunun yanıtı bir şizofren
Kanamış yüreği, sevdası hayat yolunda bayatlayınca
Ne yapılır ki Mayıs sadece takvimde kaldıysa
Oysa kaç kaçağa adres olmuştu o sırça kulübe
O süzme düşünceler
Ay ışığında sevdaya iliştirilen hayaller
Dar ağacına gönderilen imkansızlıklar
Şimdi her dar ağacında bir şizofren
Eski bir kent gözlerinde yalnızlığı çoğaltırken
Kısa kısa sevinçler hüzünlere yorulurmuş
Ayağı kırık bir masa
Şarap lekesi kanepe
Sigara yanığı perdeler sararmış
Savrulmuş bir yerlere ev sahibeleri
Şimdi her ev sahibesi birer şizofren
Herhangi bir zaman diliminde binlerce sevgi gömütü
Bulunmamış adresler çoğalırken defterlerde
Bir çarpı daha atmış yitirdiklerine
Ve
Tekrar diyemeyecek kadar korkak
Geçmiş sokak lambalarına kısık gözlerle bakarak bu kentten
Ne bir gar avlusuna sığabilir yüreği
Ne de artık yüreğine yer verebilir
başka bir gar avlusunu
Ne varsa söylenen rehin ağızlardan
Odur yaşadıklarının özeti
Şimdi tüm dillerde aynı şizofren
Şimdi her ağızda ben...
Roda Uyanık
5.0
100% (1)