ÖLÜMLÜ YAŞAM!!


Ne yapsam olmuyor
Siyah bir gül gibi açmış gece
Seven ve sevilen birbirine karışır
Bu arlanmaz gecelerde
Durmaz tez geçiyor kum saatleri
Takvimi kim icat etti
Bulunmuyor acentesi
Silik bir aşk takvimi
Orta çağda kayboldu grafikleri
Söyle kim aşkı kirletti
Kimin eli deydi
Katran karası gecelerin sevincini böldü keskin kılınçla
Paslanmış kıyamet aynası gecelerde
Öylesine bir nur indi göklerden
Ay ve yıldızlar
En saf halindeydi o güne dek

Bu güne dek
böylesi sevilmedi
Aşkın düğmesini hiç çözülemedi
Bu bahar
AH! bu yaz
Kırlara güneş dökülmedi geceler ayaz
Bir çocuk müjdeledi güneşin oğlu
Ağartırken tan yerini
Üveyik kuşları çaldı gökten ateşleri
Kayın dalında asılı kaldı çiçeği burnunda gelinler
Utku çığlıkları kopardı gökten
Böyle bir yürek görülmedi aşkın heybetli heybe sinde dua yükü
Asırlardır
çözülmemiş sımsıcak bir gülümsemenin düğümü güldürdü güneşin yüzünü
Sımsıcak bir gülümseme indi gökten
Emreyledi O K U dedi Kur’an koru sabileri kendinden güçsüzleri
Üstünde gezdi gök kubbenin apak kalplarinin kızıl güllerini el deymedi
Hacı yatmaz gibi devrilmedi merhameti büyük elin

Bak bulutlar terketti
Ay çığlığını kopardı avaz avaz
Ateş topu gibi bir oğlan doğurdu
Gecenin karanlığında meryem
Sevmek kelimesi yeniden doğdu
Kırdı zalimin elini
Sevdik yaratanı yaradandan ötürü sözünü kıskandım
Suskunluğun
Binlerce ölüden arta kalan yeminli tövbelerden
Zem Zem suyu içti


Ateşin kız kardeşinin kızıl gelinliği
Mutedil barış havası kokladı beyaz bulutlar yağmurlardan
Uçurumun başında dikenli teller ördü görülmeyen elleriyle
Siyah güller ölümü öptü
Engelledi bir bardak suda kopardı intiharları dalından
Ve.. Köy köy şehir şehir ışıklar yaktı içimde

Sevdik bilinmezlikleri faili meçhul
Bir aşktan ötürü
Alın yazısı sürgün beynin döl yatağında
İnce elendi sık dokundu
Yaşamın bilinmezliklerinde kayboldu yitik zaman arşivinden
Harmanı dövülür üç vakte kadar
Ay hasatı göğün patiskalarından armağan bahşettiği tanrının eli
Düşünceler doğurdu Ay çiçekleri
Haziran ölüyor gecenin karanlığında yetim kirpiklerim
Yetim kalıyor çocuklar dokuz ay on günlük
Çocuklar doğuyor neden ağlar çocuklar
Analar neden kendinden geçer
Tan yeri ağarırken güneş süzülürken kirpiklerinin gölsesi ağırlaşır
Rahatlığında yükten kurtulmanın
Arka bahçede gömdüğü tohumlar çatlarken okşar güneşin sıcak elleri
Ve.. Başlar ölümle yaşam arasındaki koordinat!!


Nurten Ak Aygen

30.06.2015