seni yanımda duymak için şiir
tutmak gibi bir kedi yavrusunu kucağımda
yada bir demet kır çiçeğini kucaklamak toprak kokusuyla
bir annenin bebeğini emzirmesindeki sevgi
dizelerde görmek seni


ruhumu okşayan doğal notayı
bir taşa bile hissettirmek
yağmur inmesi bulutlardan apansız
hüznün görüntüsünü aralayıp
bir beste yapmak durup dururken
sabahın uyanış ezgisinde


anlamaya çalışmak bilmediğin bir kuşun bilinmez ötüşünü
neden aynı aralıklarla öttüğünü geceye
ılık esinti kavrulmuşken güneşten
ıpılık deniz vücudunda devinen
değer gibi ellerimiz birbirine


aşk şiir bakışında bir lâhza durak
oturmak seninle karşı karşıya
yer ayırmak sevdaya masanda
hava, su, çiçek, yemek kadar
her zaman ılık bir iklimde
şiir çatısının yağmurunda ıslanmak


yaşamak seni örgüsünde nihavent kıtaların
sazında bırakmak nazı, cana can olmak
ses, söz sarılırken birbirine
bir kadeh içki gibi akmak boğazdan
bırakmak hayatın yalnız sallantısını
yaklaşmak nağmelerle
uzakta belli belirsiz görünen
dümende kalp elimizin yönettiği gemiyle..



Şiirime yaptığı harika yoruma Mustafa Karaahmetoğluna gönülden teşekkürler..









26. 06. 2015 / Nazik Gülünay