7
Yorum
24
Beğeni
0,0
Puan
1071
Okunma

al kalemi eline
otur gönlümün en kuytu köşesine
ama sessiz ol uyanmasın çığlıklar
uyumaları çok zaman alıyor
aşk labirentinde gezdireceğim seni
gördüğün her şeyi yaz kağıda
anla
düşenin nasıl bir çıkmazda olduğunu
tam buldum derken
nasıl kaybolduğunu..
labirentin kapısı tesadüf zincirleri
girerken destur de yüzüne kapanır
sevda gökkuşağı renginde
ilk adımda sana görünür
altından geçme değişirsin
tanıyamazsın kendini
kör bir bıçakken bilenirsin
şafağın hükmü sürer
gece ökseye tutulmuş kuş gibi
çırpınırsın
nafile.
labirentte kaybolma
tut elimi
tecrübe var yanında
az kaybolmadım bu çıkmaz sokaklarda
bak
biraz ötede mavi umudun kapısı
önünde yığılan gönüller
aralık kapıdan uçacak bir kelebek bekleyişi
yakalama telaşı adım adım
nasıl sinmiş yüzlerine
tükenmeyen bir membadır burası.
biliyorum
az ötede
ince bir tülle kapanmış odada gözün
kapısı yok
içi görünür sanırsın
gururun soğuk yüzü ardından yansır
tül göründüğüne kanma
çelikten de pektir giremezsin
örülmeye görsün yüzüne.
kırmızı kapı var ilerde
pişmanlıktır adı
sürülmüş ne kadar buse varsa dudak kenarında
bir bir düşer bu kapıda
gözyaşının izleri yol yol
basma
kırlgandır.
şimdi çık labirentten
topla kağıt kalemi
koy şapkanı önüne ve düşün
düşün ki arkadaşım
ben gibi olmak var işin ucunda
çok tecrübe
az kavuşma
gözyaşının iz yaptığı ölü yanaklar.
Ayvazım DENİZ