19
Yorum
29
Beğeni
0,0
Puan
1483
Okunma

geç kaldım diyordu güneş doğmaya
yıldız parlamaya
kuşlar uçmaya
kaç var sabaha
uyanmaya geç kaldım diyordu
gözlerin pırıltısı
çiçek
ağır, kağnı değin ağır bir gün uyukluyordu
haziran nisan’a aşık
kırk ikindi yağmurlarını çalmış
serpiyordu uyanmaya çalışan insana
çoktan yol almıştı erkenciler
herkesin farklı bir yönü, duruşu vardı
her açılan pencerede
başka başka bakışlar
değerlendiriyordu günü
gün alacağı ölçüde dolmuştu
ağlamaya yakın
gülmeye mesafeli
biri dokunsa patlayacak
şişirilmiş bir balon
iyi biliyordu gün
herkes önce kendine uyanık
kaldıracağı şeyleri istiyor zamandan
taşıyacağı kadar mutluluk
ve keder.. uzak olsun diyordu hüzün
herkes döksün eteğinden silâhı
yaşamaya geldik
bu ışıkları sürekli kısılan
dünyaya
bizden önce de yaşayanlar var
bakın ona
hiç yaşamamışlar sanki
hiç uyanmamışlar
umutlu günlere
kalan ne
11. 06. 2015 / Nazik Gülünay