3
Yorum
4
Beğeni
4,8
Puan
1237
Okunma
herkesin ’olduğu’ kişide gerçeği bilmeye hakkı vardı
olsaydım bilirdim, duyardım, görürdüm
olur ya hani hepimize.
küseriz tavşanın hikayesindeki dağlara
ama zamanla o dağlar un ufak olur
tavşan kalır gökyüzüyle yeryüzüyle baş başa
ve tavşanın dilinde bir ah kalır
keşke bilseydim diye
çünkü zaman denilen bilinmezlik aslında birikmiş haliyle yavaş yavaş ufalamıştır dağı
farkındadır tavşan kaç zaman geçtiğini ve biliyordur aslında bilinmezliğini
kızgınlığı keşke söyleseydi deseydi diyedir
çünkü herkesin ’olduğunda’ gerçeği bilmeye hakkı vardır
belki tek hakkı belkide en haklı olduğu hakkı
velev ki tavşan anlamıştı ki yoktu
kaç zamandır ufalanan dağdan bir kırıntı kalmamıştı
olsa idi bulurdu, duyardı, görürdü
aslında en kötüsü de dağ bildiği yani o yıkılmaz zannettiği sarsılmaz zannettiği dağ dağ değildi
ki zaman yel gibi her yerden bir rüzgar almıştı da dağ yıkılmıştı
çer çöpün yıktığı dağ da dağ olur muydu
hele ki o tavşanın güvenip de küsmelere kalkıştığı
tavşan, hala küstü
belki en kötüsü de tavşanın dağa küsüp de haberi olamayacağı bir dağın bile olmamasıydı
tavşan küstü her şeye herkese
belki en kötüsü de kendine
çünkü her şey de herkes de kendiydi ondandı belkide kendini alıp da bir adım geriye gidemeyişi bir adım ilerleyemeyişi
ve bir göz yaşı bırakmıştı zaman deveranının çarkına
ki zelzeleden haberi olmayan dağ sarsıntının nereden geldiğini anlayamadı hiç
zatende şimdi anlayabilecek bir dağ kalmamıştı
ve tavşanın tek ahı
gerçeği bilmeye hakkı olduğu idi
belki tek hakkı belkide en haklı olduğu hakkı
hoşça kalın
vedalar her vakit olur zamanınızda yaşantınızın
lakin gönül koyanın sitemli vedasından korkmayın
asıl gönül koyacak bir dağ bulamayan sitemkarın vedasından korkun
ELVEDA
S.K
5.0
75% (3)
4.0
25% (1)