6
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1153
Okunma
çırpındıkça dağlanan
dağlandıkça kanayan
minik bir kuşu düşün
teknelerin koylara esaretini
titrek çayların
kudurmuş dalgalara teslimiyetini
tatlı ırmakların çıldırtan ihanetini düşün
tayfunlara kürek çekenlere inat
regatalarda balık ekmek satanları
şerefsizliğe kadeh çakanları
mesela
misinaya takılmış bir barbunun ağzındaki oltayı
yaşama tutunduğun pamuk ipliğini
susuzluğunu gidermek için başını uzattığında
yavru bir ceylana timsahın itliğini
ne bileyim yani
kanına musallat bir kanser hücresini düşün
oradan bütün vücudunu kaplayışını azgın bir tümörün
şah damarı patlarken acıların
bedenine attığı vurgunu
yürekte yaptığı dağlanmayı
tende yarattığı dalgalanmayı
ya da
döne döne kendini sokan bir akrebi
kıçını etinde saplayıp uçmaya çalışan arıyı
bir şarapnelle preslenmiş ölümü
güne uyuyan geceyi
doğadaki sözümona dengeyi
kimin yararına döndüğünü bilmediğin çarkı
çoraklığa damlasını akıtmadan çekip giden arkı düşün
düşün bir gülüşün hüzne kırılışını
sahipsizliğinin güdük kalışını
gözlerde patlayan utangaç yaşların
yüzdeki yansımalarını
tatlı ile tuzlu suların karışan
karıştıkça ayrışan
ayrıştıkça yalnızlaşan
zoraki ve aykırı sentezini
kudurmuş dalgaların
kıyılarına çelme takışını düşün
düşün ki
bütün yollar kendine yürür
bütün yalnızlıklar kendini kürür
güneş çeker kendini
göçer dağların ardına
rüzgarlar sırtımda uyur
üşürüm daldalarda
düşün
bu kışlar nasıl dönecek baharlara
kanım çekilir gövdem kurur
koma buralarda
Hasan Polat
5.0
100% (6)