5
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
1370
Okunma

siyah deniz incisiydik biz ikimiz
bütün gün güneşte oynardık seninle
üstüm başım
yazın gezginci tiyatrocu gibiydi
size çağırdığında sen beni
annenin gözleri üstümde gezinirdi titizdi teyzem
utanırdım kayardı kalbim yanaklarım yere düşen kirli elma şekeri gibi olurduk
üstüm başımdaki tozlar teyze biz burdayız bu çocuk çok kirli çok yaramaz derdi
ispiyoncu kirler sanki benim suçumdu bütün sokak un ince toprak
sende en az benim kadar tozluydun
sen gözlerime bakıp üzülürdün
yanımdayken sen dolardı avuçlarıma sıcacık güneş
gökyüzü bizim olurdu üşümezdi hiç ellerim
üşümezdi yırtık ayakkabılarımdaki delik çoraplı ayaklarım
ben
beyaz
bulut olurdum sen göğün mâvisi
tutunurduk ankanın kanadına
seninle bazen çelik çomak oynardık
bazen
gökyüzüne mavi özgürlük resmi çizerdik kimsesiz çocuklara
"Of !ya
bak yine annen çağırıyor perdesi kocaman lâleli pencerende
sen gidince
hemen gün geceyi çağırır
çekerdi siyah yıldızlı yaşmağını varoş sokağımız yüzüne
sanki Erzurumlu yeni gelindi
yerler ıslanır sis basardı her yanı
sokağımız sensizliğe bürünürdü
sen yanımdayken ne de şendi her anım
şimdi yine seni düşledim seninledir sol yanım
sen o’sıcacık evinde ben ise nemliyim can evinden
can sen yanımdayken ,gün altın kum gibi kayardı parmaklarımın arasından çabuk tükenirdi zaman .
güneş yanığı yırtık elbisemi görmezdim hiç
sen ve ben ne güzel iki arkadaştık
sen sıcacık evinde eteğindeki yağmurları sobanın önünde kurutunca
ben buz gibi yalnızlığı içerdim
Of ! ya..
çar köşesi muşambayla mıhlanan prangalı penceremde
şimdi sana nasıl kalp resmi çizeyim içine adını nasıl yazayım
babacığım her yanınını muhkem etti pencerenin
malum sonbahar kışın eli kulağında
söyler misin?
ne yapayım ben şimdi ?
Of !ya..
siyah beyaz televizyonumuzda yok
Of ! ya....../
5.0
100% (13)