22
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
1861
Okunma

örümceğin sekişini öldürünce ürperiyorum
bir yaprağın nedensiz yarılmasında hüznüm
sıradan insanların üzüntülerinde
gelgiti hayatımın
annesi gidince ağlayan bir çocukta
kökü çürüyen menekşede
ilk yaza merhaba demeden
ışıkta uçuşan sinekte
keşke sinek değin olsa sorunlar
bir duvar örülebilir mi
doğuda yaşananlara
yok edilirken türkmenler ırak’ta
nasıl düşünüp üzülmem
kanlı ellerini gördüğümde
sözde uygar batının
kadınlarda çocuklarda
masum halkta
ilkel olasım gelir
dolu dolu gülmeye çekiniyorum
gördükçe sersefil, perişan suriye’lileri
ve onların üstünden geçinenleri
kara bakışlarındaki acıyı
silememenin çaresizliğini
yaşatanlara lânet yağdırmaktan
acıma duyusundan başka hiç bir şey
verememekten utanıyorum
utanması gerekenler
arı kaldırmışlar tavan arasına
cirit atıyor fareler orada
kitabını alıyor Tanrı
yanlış okuyanların elinden
yazıyor adını
günahsız öldürülenlerin
taşsız mezarına
halk, halk olmasa mıydı ne
bir iki zengin yaşasaydı
şu kulpu kırık dünyada
kılıç şakırdatsaydı
ecit mecit
13. 05 2015 / Nazik Gülünay