10
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
2080
Okunma

Resimdekiler ben, ablam ve kuzenlerim..
Almanya ‘ya ilk gidenlerdi anam
zarar gelmesin diye el işi çeyizlerine
“-kızım bunlar gelinin nişanıdır” deyip,
kanaviçe, kasnak işi sarmaları bohçaladı cevizden sandığa yerleştirdi.
Ah Almanya bizden ne çok şey aldın götürdün
Ana kokusunu,
şefkatini sevgiyi, sevdayı,
güya Almanya’ya gidip anam çok para kazanacak
kerpiç evden kurtulup bize güzel ev alacak yaşatacaktı.
" Ha, evi yaptı köy yerine para salıp hemde iki katlı
Bir kaç tarla da alındı ,
Ahıra inek, dana da bağlandı,
çocuklarım kimseye muhtaç olmasın,
taze peynir, çökelek,yoğurt yesinler diye."
bizleri ne mi oldu? hayatımızın rengi kayboldu…
her şeyimiz vardı anamızdan gayrı,
her şeyin tek tanığı bir de sandık.
biz yattıktan sonra analığım babamla yemek için kuruyemişten,
“Zile” leblebisinden ne çok severdik oysa
çarşıya çıktığımızda leblebi tozu almak için ağlardım
külahta satılırdı leblebi tozu içinde plastik oyuncak olurdu şimdikinin sürpriz yumurtasıydı,
çocuklar kaynamış kimyonlu nohut
büyükler dalı üzerinde taze nohut yer di,
çekirdek çıtlatır gibi hey gidi günler sandığın içine nasıl saklanmışsınız…
Aliye Uyanık
5.0
100% (10)