1
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
1449
Okunma

Sen bulutsuz bir şehre
Yağmur olmaya geliyorsun,
Ben karbonmonoksit zehirler saçıyorum kendime.
Soğukluğunu hissederek üzerine bindiğim demirin
Kahrolup gitmeyi marifet sayıyorum.
Sonra bilmem neden bir kapı çalıyor gönül evimde
Sen yağmur gibi bereketli geliyorsun
Ben sisli sabahlarda.
Vuslatın saatini vuruyor saat kulesi
Belki saat başıdır belkide buçuk.
Uçuk kaçık fikirler geçiyor içimden
Bir metro edasıyla karşı yakaya.
Bulunmaz bir fırsatı tepiyor ellerim
Nikotin krizinin titremelerinde.
Soğuk bir günde
Kül oluyor dokunduğum herşey.
Rüzgarı kovalıyor hücrelerim
Ya da rüzgarda kovalanıyor,
Saat kulesi yarımı vuruyor belki de,
Keşkeler teşbih misali dilimde,
Sanki her köşe başında bir ayrılık bestesi.
Neden Şairler hüzün taşır bu kadar mısralarında,
Neden rüzgar hep yanımdan geçiverir sessizce.
Bu öksürük yokluğundan kaldı
Karbonmonoksit siyahlığı genzimde.
Geliyorsun ve biliyorum hep geleceksin
Bereketli yağmurla.