Ufukta bir çizgi,kanbur zamanlardan arda kalan
Kaç ölüme şahit oldun?sonu cennetle noktalanan.



Kavisli bir tokat vurdu! az önce yanaklarıma, zaman;
Mıhlandım...
Bir kaç ayet sonrası,
Aşk...
Oyun...
Ölüm...
Sen sustukça,
Ben;
Mırıldandım..


Kıpırdama! dedikçe zaman
İçimde öldü!Karabasanlar.
Yasalara aykırıydı ateş yakmak
Oysa;
Sıktıkça ateşi avuçlarımda
Zamandan çıktı,
Koskoca bir duman.


Bana selam getiren güvercin,Kehkeşanlar diyarından
Sevaplarıyla yıkanan,kaç adam kaldık dünyada?
Rüyamda gördüğüm büyücü!
Söyle bu kimin kılıncı?
Asılıp kalan tek benmiyim? yoksa;
Fezada...


Talan olmuş bir kasaba yalnızlığındaysa, kalbin
Çıplak ayaklarınla gel! çıplak güneşler getirdim sana.
Yalın bir ölüm,sade bir mezar
Ölümden korkmuyorsan eğer;
Sende bizdensin.
İskambilden kağıt,tavlada zar


Kısrak gibi koştursanda hayallerini,bu yarışın sonu yok
Merakına yenik düştü
Tarih,
Coğrafya
Ve dağlar ardında, koca bir sis..
Alnına saplandı hiç tanımadığı bir ok
Bir çığlık inletti ortalığı
Cumbada dehliz..



Aslını sorarsan?
Karışık kafalar diyarı bu toprak.
Maverahunnehir,Şattul arap
Başını örtmüş Ağrı dağı,lakin çırılçıplak
Binbir dert bürümüş Fıratı,Dicleyi
Alın sizin olsun,mal,mülk
İşte; daha ne ararsan
Bana yeter elbet bir günahsız ağaç
Bir kaç kuru yaprak...

Tesaduf o durki;Üç harflilerden korkar insan
Oysa dört harflidir:
Oyun...
Ölüm...
Gece...
Veda...


Ey! suya yazı yazmaya kalkan adam!
Bir dua olsun bu gece dudaklarında
Heybende biraz vefa
Biraz aşk..
Al sazı eline sonra;
Ölüm türküsünü mırıldan...