Derinden bir sancı salladı yüreğimi
Akşamlarımda doğan yıldızlara
Ası verdim tüm dertlerimi
Toprağa düşen gölgemde
Bıraktım tüm umutlarımı

Paydos günah dolu nefese

Hıra dağına yöneldi yüreğim
Günahlarım mani oldu
Nefsim diz çöktürdü benliğimi
Cehennem mukaffa! tım oldu

Kabir iki metre uzun seksen santim eninde

Göğüs kafesimde gizli günahlarım
Beşeri hayatımın nefise kul köle hali ile
Sorgu sual başlar yalnızlık yine kabir içinde
Ne gelen var ne giden toprak örter bedenimi

Bir kaç kelam düşer dilimden kemiksiz hali ile

Seccadem ALLAHA yalvarışın tek makamı
Dil lal ses yitik gözler kör
Hu çeker nefes doğmadan iman etmiş ruh
Beden titrek Rabbine itaatkâr

Günahlar cennet kapılarını kapatmaya kâfi

Ne bir sadaka ne zekât ne iyilik
Nefis silip süpürmüş hepsini beyin yitik
Geri adım atsa olmaz ileri kaçsa olmaz
Sağ, sol ön araka, cehennem kapılarına gider

Çıkışlar kapatıldı zebaniler göründü

Günah içinde günah nefise kul olmuş beden
İstifasını vermiş sağda solda duran melekler
Ne haykırış kurtarır ne yakarmak
Kabir zındana döner sıvazlar toprak yüzünü

Ne gözyaşı kurtuluş nede son pişmanlık

Öte âlemden gelindi
Beşeri hayatta nefes alındı
Sınav bitti günahlar serpildi
Son durağın karanlığına yolculuk başladı

Dertlerim yıldızlarda umutlarım gölgemde kaldı


Üryan kalır ruhum bedenim teneşir üstünde
Sere serpe ne ses var ne hareket
Su dökülür son bir kez alınır bir abdest
Baş kıblede ruh Azraille teslim