Yıldız yıldız bakışlarınla bayramlarda şiir okuyan çocukların heyecanını yaşatırdın bana.
Yüzün her türlü karanlıkta ay gibi doğarken (/,) çehrene bakmak ancak nasipten ibaretti.
Duruşundaki narinlik ve ellerinde hafif titremsi kararsızlık insanda bilinmeyen duygulara yol acar,
Odağından kaçan her ne varsa yine sana çarpardı.
Gece gidilen bir kır gezisinde susuz kalıp kururken pırıl pırıl bir pınara düşmekti seninle yaşanılan her türlü iliştirilmiş de olsa ilişki.

Buna rağmen; yine de en çok gürültülü kayalıkların zirvelerinde oturup, manzarayla suskunlaşmanı anlayamazdım.
...ama şimdi anlıyorum...
O karmaşa, deli durmaz dalgalar, darma dağınık bulutlar, kör eden sis...
...aynı dünya gibi...
Apaydınlık ortada işte...
Kaybolan bir mücevherin feri kadar ortada.
Meğer sen gerçekçi dünyanın ası(i)lı(i) masalsı yıldızı,
Bense senin rüyanda garip mistik bir aşık...

Ama hiç önemi yok:
Yaşattığın her şey için ama en çok da bilinmeyen yüzünle gelmediğin için çook teşekkürler.
Kalbimi genç yaşta kırmadın ya erdemli insan;
Tüm aydınlıkları hak eden yanın hakkından fazla nurla dolsun.
Yeni erdemleri tanıma fırsatı yine seninle olsun...

.... ...............................................................................04.58 - 02.03.’15......................................................
............................................."Gecesi de aydın olsun"......................................................................................
..................................................................................................................UTK.........................................