Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
utkutk
utkutk

Aldanmanın Tarihi Tekerrürü

Yorum

Aldanmanın Tarihi Tekerrürü

( 1 kişi )

0

Yorum

7

Beğeni

5,0

Puan

942

Okunma

Aldanmanın Tarihi Tekerrürü

Aldanmanın Tarihi Tekerrürü

  • Bir YouTube yayımcısı, kendi kalemi ve sesi olan Sn. Tuba BULGUR şairemizin karma - zorlama içeriğinin şeklini örnek aldığımız bu şiiri kendisine ithaf etmek istedik.........
    * Şiiri propaganda zennedip de okumak istemeyenler saygıyla anılmazlar 😉
  • Bir sessizlik çöktü gönlümün en çekişmeli dürtüp duran yanlarına
    Bir kimsesizlik geldi ya anlaşılmadı iç içe açan doğa gürültüsünde
    Bu sessiz gürültüde atamdan gelen bir borazan var, aşk gibi omurundan mıhlayan
    Buna rağmen yedi kat giz içinde yaşanan benli ve benli senli ...

    Bir dinlenti verip içinden, ruhun içine çeken;
    Duyusunu duyumsayan, bedenini, benliği, belkisini, benimseyen
    Sonra durmayan ama durmayan..!
    Huzursuz egosu aynı yerde durmayan;
    Bilmediğinden yaralanan, yaralanan yanından yaratıcılığı doğan;
    Doğduğu yerde o yaratıcı rolü kapıp da daha da daha da hayal perest olmuşçasına
    Yapıştırılan bir deli yaftası yamasıyla sonuna dek tüm yarattıklarını bir de yok edecek hayaller tanrısı rolüne giren,,,

    En büyük aşkı yaşayan, en büyük nefreti ve izleri taşıyan, en büyüğünü yaratan, en büyük yaratıcıya bile tapmayan...
    Adeta tanrılaşan, biyat edilen, eli eteği ... , ne biçimse o biçim bir sevda busesinin tadına bakıldıkça tadı baldan tatlı gelen...

    Artık yalnızlığından ve tüm atasal seslerinin içindeki altıncı duyusundan uyunan yanının,,,
    Bir yalan uğruna atıflardan alınan inanç, tanrısallık, mağduriyet, isyan ve eylemi kendine tezat şakırdısında
    Dalkavuk ibaresini küfür sayıp da başta bir, iki, beş, on, tellisi ayrı üflemesi ayrı çalgıda bayrak gerip de afet görültüsü çıkaran...

    Benli, benliği, içi, içtenliği, en derinini bile ne uğruna geride bırakan
    O devasal oktanlarda artık kendini duyamayan, duyumsayamayan,
    Duygusuzlaştığını zannettiği yerde sağ duyusundan sol yanına, sol yanından beynine dönüp de gez olmadan, göz olmadan, arpacık dahi olamadan kitlelerin hedefi olan
    Kendini hedef gören, hedef yaratan, hedef olan ama hep olan hep olan ama asla var olmamış ne varsa ortaya koyan...
    Yararı olmayan gölgede bitki yetiştiriciliği yapan,
    Olmayanı kendi tacına sürten, bulayan, takan, süs yapan,,,
    İmge yaratan, simge yaratan, işaret edilen, yapıtlarında kaybolup da hastalıklı ta-putlar sergileyen...
    Ama usta ellerde , kafalarda, gözlerde katagorize dahi edilemeyen,
    Buna rağmen litaratür ansiklopedisine küfreden..!

    Yarattığı bir bilimle taçlandırılmaya çalışılan
    Ya ne biçim bir yaratıcılığı olduğu bilinmeyen
    Görülmeyen, ölçülmeyen, değeri büyük olan ama değerlendirilemeyen
    Erdem denilen, ilim denilen, yol denilen, bilgi denilen, biçem denilen o büyük lakaplarla aşkla adlandırılan
    Biçeri olan döveri olan, sadece kendi olan, kendi gibi gören, kendi gibileri duyan, duyumsayan, bilen...
    Önce sen olan sonra ben olan daha sonra taraf olan ve taraftar yaratan
    İlk önce ise kendini ve özbenliğini sonra hitap ettiği kitleleri hüzne boğan, buhrana boğan, sefalete boğan...
    Buna rağmen hoş görülen, tevazu gösterilen, alkışlanan, uğruna belki de bir sözüne göz yaşı dökülen,
    Sahipsizlerin sahibi, sahiplilerin yine sahibi olan.
    Çağ açan çağ kapatan, adam gibi adam, kadın gibi kadın olan
    Hayatta olmadığı tarihlerde bile uğruna gökdelen anıtlar dikilesiiiii....!

    Sözde bir gelecekte, sözde kendi ve yine sözde aklı olan bir yapay zekâya sorulduğunda:

    "Karanlığın içinden gelen, o aldatan yaratıcısının yaratıcılığına aldanan
    Ölmeyen, olayan, bitmeyen... Siz ..! Bire bir kendiniz..!
    Böyle bir sevda yaşamadan son buldurmayacağınız ömrünüz!
    Ve tabi ömrünüzü yaşayacak katli selim egonuz... " .
    gibi nitelendirilip, geberdiğinize duacı hayatınızı yaşadığından habersiz bir başka nesliniz..!

    ...............Bir felsefeci der ki:...............
    " Toplumsal olguların argümanları bireysel olanlarla açıklanamaz, darlanamaz, minyatürize edilemez. "
    Eğer bunun tersi yapılabilirse bu düşünce yanlışlanabilir...................................
    - Bir YouTube yayımcısı, kendi kalemi ve sesi olan Sn. Tuba BULGUR şairemizin karma - zorlama içeriğinin şeklini örnek aldığımız bu şiiri kendisine ithaf etmek istedik.........
    " Kalemi elinden hiç düşmesin. "...
    08.07.’23 - 03.27...............................

    Paylaş:
    (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
    Şiiri Değerlendirin
     

    Topluluk Puanları (1)

    5.0

    100% (1)

    Aldanmanın tarihi tekerrürü Şiirine Yorum Yap
    Okuduğunuz Aldanmanın tarihi tekerrürü şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
    Aldanmanın Tarihi Tekerrürü şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

    Üyelik Girişi Yap Üye Ol
    Yorumlar
    Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
    © 2025 Copyright Edebiyat Defteri
    Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

    Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
    ÜYELİK GİRİŞİ

    ÜYELİK GİRİŞİ

    KAYIT OL