8
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1811
Okunma

Varoş bir gönlün mihenk taşı
Özlemin tınısı yürek burkan
Elit bir sevdanın çakıl taşları
Arkasında iz bırakası.
Tescillenmiş bir ömrün patikası
O izafi varış noktası.
Hükmünde zaman zaman
Nefretin panzehiri yüreklere ilaç
Alabildiğine uzak geçen ömre inat.
Ne korunaklı ne de devinimi aralıksız
Peyder pey ödersin kefaretini
Sıradan bir hikâye her birimizinki neticede.
Ne yaşların saati belli
Ne de sevginin dili ve rengi
Güneşin doğduğu tek an
Dokunurken ellerin yıldızların tenine.
Kâh gecenin dibi
Kâh sabahın ertesi salınan gecenin ayak sesi
Bitimsiz bir şarkı
Ne olursa olsun çaldığı makam.
Yer gök ne kadar olsa da engin
Sığdıramazsın çalıntı düşleri eteğine
Varlığının hezimeti boynunu bükse de
Yâd ellerde kıpırtısı kalır özlemin
Saf ve bakir bir düşün ertesinde.
An izafi, yol uzun
Ne söylesem de gayri ihtiyari
Çaresizliktir gıyabında sefil ruhun.
Kopmamak adına
Sığınmak solgun ertelenmişliklere
Yorgun bir ömrün ertesi
Hanidir çaldığım zamandan
Sonu olsa da yürüdüğüm mekân.
5.0
100% (12)