9
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
1822
Okunma

I.
bir gece yürüttüm çocukluğumdan
kuzineli,
ölüm bilmeyen odalarda/öyle ki
daha dedem sağ’dı
gül renginde nevresimler seren anneler
ve uyku kaçıran
hain sivilce telaşları,
küsmeyi öğretirdi
beyaz tenli ilkbahar kıyılarında
pürüzsüz hayatlara
kupa basılırdı babanın kalantor sırtına
kışın da bir anlamı vardı, hasta olmanın da
erken biten
yıldızsız gökyüzü masalları gibi,
zırt diye kesilen elektirikler
ve hatta akmayan musluk suları..
II.
işte o zamanlar
titremeyi paylaşırdım
sonsuzluğu koyardım masaya
o pencereden uçup gitmeyi öğrenirdi
bende, ilk kuşuma şiir yazmayı
kalbim ışıktan hızlı giderken
ve kitaplarım daha sararmamış
bir ülke kadar büyük tuvallere çizerdim hedeflerimi
yalnızca onun adı ikna ederdi beni
ve
yokluğu ,
oyundan ansızın atılmaktı
aşka inanmak istedim oysa daha bir kaç acı yılım varken
kirli bir temmuz sabahı, bir kaç fantastik macerada
sarı bir sandığa kapattım mimozaları
geç de olsa anladım
hayat
pipolu,
zengin bir aristokrattı
Çiğdem (Parla) Yüksel
5.0
100% (14)