1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
2022
Okunma

...
İstan’buldum az biraz yedi tepeli
kulakları küpeli
Kızkulesi’den biberon yapıp
denizi içiririm martılara
balık ekmek satarım Eminönü’nde
Otobüse binip aktarmadan geçtiğimde
gideceğim yere keyiften dörtköşe
metrobüsler değilse hıncahınç
galata kulesi sakinse
unkapanı köprüsünde misinalar rastgele
emirgan korusu laleden halı
çamlıcadan bakıp efsunlu güzele
yuşa tepesine el sallarız hem
adı çıkmış polenezin
halbuki ne kadar güzel
karaköy dediğinde birileri
neden utanır ki lisan
aksaray çok mu masum
etiler sonra florya
en ağır günahlar yaşanıyorken
şehrin her cephesinde
semte günah yüklemek basit
oysa insandı fiili işleyen
hani boşuna dememişler
adın çıkacağına canın çıksın
...
İki kanatlı kuş gibisin İsanbulum
bir kanadında lahuti sesler
diğer kanadın katran karası
kimine kapanmayan acı yarası
kimine akçeler sunarsın darası
...
Olsun seviyorum seni ben yinede
en derinden.
gören görüyor fışkırıyor hasretle bir
vuslat her yerinden
bir bardak çaya hasret satıp
bir dal sigaraya vuslat takarım dumanından
hücum ettiyse gözüme yaşlar
sevdiklerimle geçtiğim bir noktasındayım
İstanbul’umun.
Eğer yine gelir’sen
ikimizde bekliyoruz bak
çayda ısmarlarız sana
hem çayda çıra da oynarız belli’molur.
Taze yaralarımızdan konuşuruz
taze çayla İstanbula bakarak.
...
Yunus ça
5.0
100% (4)