0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1070
Okunma
İncitmeden papatyayı
Ahlatlarla karnını doyuran adam
“Metin Demirtaş’a…”
1968 yılını
Che Guevera’yı
Sokarak şiire
Sarı bir yağmur damlasıyla
Gömdük seni
O, çok sevdiğin şehire…
Üstelik, Tek bacaksız!
Likya şarapları
Dökülesi üstüne…
Dökülesi üstüne
Akçay’dan kabara- kabara çoğalıp da
Toroslarda morlaşan
Ve Bey Dağlarının eteklerine
Havlu atan
Çimen gülüşlü Adam!
Acılara, işsizliğe
Antiemperyalizme direnen
Emek Bayrağının altında
Üç kuruşluk adamlara eğmedin boynunu!
Yaşlı kollarımızın
Dost başı omuzlarından
Usulca indirirken seni
bitirdiğin macerayı
ödünsüz devr aldık!
kavganın mirası duruyor önümüzde
En iyisi temiz bir ölümü seçerken
Bir an da kurtuldun Sen!
Ev- İş- Geçim
Derdinden…
“Balyoz sallamaktan kaplumbağa kabuğuna
Dönmüştü elleri”
Dediğin/Babanın ayak ucundasın!
Umarım, rahatlamışsındır Şimdi…
Sağında Ataol,
Solunda, Nihat Behram.. Ahmet Turan
Oğulların, Nazım-Mehmet-Umut
Bir de gurbette ki kızın
İç sızın…
Ve başucunda
Asılı salkım gibi duran elli küsur yıllık eşin
Gülsen Abla!..
Ne çok/ Binlerce sevenin var mış ...
İyi-kötü anılar edindik
bir şeyler çaldık- çaldırdık!/ Gençlik yıllarından…
Aslında, Sen hakkını helal eyle!
Bir avuç toprak atmak için mi(ş)
Helallik sermek için mi(ş) üstüne
Gidişinden üç gün sonra
1 Ekim tarihli gazetenin köşesinde
şiirini yazmış
dava arkadaşımız Perinçek:
“Dağları olan şair”
Demiş sana
Kesip soktum
saklıyorum cüzdanımın içinde…
Hem yetim
Hem öksüz bıraktın!
Hoca’nın Eşeği’ni
Kim güdecek?
Bu vakitten sonra.
Teneffüs aralarında
terleyip koşan çocuklara
Kim verecek? Avuç- avuç şekeri…
Hala duruyor/ kerpiçleri hüzünlü
Tahtaları kararmış eski evin yerinde
demir bir kapı
Çek, sürgüsünü çekebilirsen…
Tüm bunlar; farzet ki, “Sarı Defter”inden
Acı bir kesit/ hüzünlü bir anı
Sen ısıttın toprağı
Biz avuçlayıp attık sadece
Işıklar dökülesi üstüne…
Sen doydun kırda-bayırda
Sen doyurdun binlerce ahlatı
“türkülerde gezer adları”
Ve geriye
Sevdiğin şiirler kaldı…
Bir de Yesen’inden; “Yulafın Sesi”
Senin; bir yanın Nazım
Bir adın Ruhi Su!
Bir yanında Enver Gökçe..
Ahmet Arif/ Aziz Nesin/ Hatta; Vera!
Cahit Kulebi’yi unuttum sanma!
O, yüzlerde, iyi ki
Yüzlerce çekilmiş resimlerin-anıların var…
Zira;
“Hiçbir şey unutulmuyor
Ölenler kadar çabuk”
Alp Altundal
Olimpos- 11 Ekim 2014