0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1900
Okunma

Sen
Kocamustafa Paşa’nın
Kenar muhallebicisine
geldiğin gün
Üstünde liseli kızın
Taşra utangaçlığıyla
Kolu daralmış
Yeşil manton vardı..
Bir de gözlerinde
İstanbul’un sur diplerinden
bulup getirdiğin mavi kuşatma...
O gün seni
Topuklarına yapışan kar suları gibi sevdim
İçim tiril tirildi
Sende memleketimden bir şeyler vardı
NEYİM VAR / NEYİM YOK
Arasında kalışını sevdim
Bilirsin beni bazen
Basmaz yere ayaklarım
Biraz hayalperestim
Hala uçurtmaları boyarım
Nice kazıkta sallanır başım
Sallanır isyan bayraklarım!
Bazen bulutlara benzerim
girerim şiirin çocuk burcuna
yıldızlara ezgi söylerim...
SEN
Kocamustafa Paşa’nın
Kenar muhallebicisine geldiğin gün
Seni Merzifon’lu Karamustafa Paşa’nın
kızı sanmıştım!
Belki de Venedikli bir tacirin kızıydın?
Gümüş grisi mikrop saçlarına
Liseli yılarımı çekip- çekip
Korsan bayraklarımı asmıştım!..
O gün ne dediyse oldu
Çıktı falcının tüm dedikleri
biri selle geldi önüme
Biri karayelle.. Oysa
Unutmadım verdiklerini
Unutmadım dediklerini
Üstelik! Kızdım kendime
Sordum kendime
Hani ikinci adresin yoktu senin?
Bu kaçıncı adres değişikliğin!..
İLK YAZIM/SON GÜZÜM Sakın inanma
Kim ne derse desin
Bir seni sevdim!
Bakma şimdi böyle olduğuma
Ben yine nisan yapraklarında
Şeftali dalına benzerim
Rengim uçuk gelir sana..
Düşmeyesin diye yalan söyledim!
Yalan söyledim
Korsan tuzaklarına...
Alp Altundal Ankara,Eylül 2004