3
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1052
Okunma

meçhule giden bir yolcuyum
heybemde çaresizliğim ve iki siyah göz var
ne sevdalar taşıdı omuzlarım
yüreğimde yaşananların boşluğu
gözlerinin mercan bakışlarında erimek isterim
senin teninde yaşarken cenneti
göz kapaklarım hep yarı açıktır
ben sana gülüm derim
gül sana benzediği için
dalından koparılmasın ölümsüz olsun
bir nefes kadar yakınında olmak isterim
yıldızlar kadar uzak denir ya
kavuşulmayan zor sevgiler için
sende bana o kadar uzaksın işte
sesini duysamda yüzünü görmek zor
özlediğimi bilmeni isterim
seni seviyorum kelimesini
yalnız benden duy
başka dudaklar söylemesin
mühürle dudaklarını benden başkası öpmesin
hani insanın vardır ya ideali
çok ister gerçekleşmesini özlemle
benim tek idealim sensin
umuttur insana geleceği bekleten
gözyaşları değil midir içini döktüren
süzülsem yanaklarından dudaklarına doğru öper misin
yoksa umursamaz siler misin
yaşanmamış hüzünler ısmarladım gözlerime
ağladığımı görmeyesin diye
sen diye başlar her şiirim
noktasından vürgülüne kadar
usta bir sarraf elinden çıkmış gibi
nakış nakış işlerim yüreğime
gözlerine bakamam uçsuz bucaksız deniz
gözbebeklerin anofor gibi çeker en dibe
hani denize düşen yılana sarılır ya
işte öyle sımsıkı sarılırım sana
tut ellerimden sahile çıkar beni
sigaranın dumanında ki zehir gibi
çek içine beni
tüm hücrelerine işleyim
ellerimin arasından kayıp giden
akıntıya kapılmış sandal gibisin
seninle öğrendim sevginin iki hecesini
senden öncesi yok unut gitsin
milat oldun seni tanıdığım gün
tek gerçeğimsin sen benim
çevirme yüzünü benden ey gül yüzlüm
ay olmasın kapkara gamdan
aydınlatsın evreni
yıldız kümeleriyle
doğ içime sabah güneşi gibi
birlikte yaşayalım bir ömür sevgimizi ...
Refik
12 . 03 . 2015
İstanbul
5.0
100% (5)