2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1629
Okunma
Bir Erguvan ağacı dalında biten
Sezai Karakoç’un sadakatinden düşen
Hiç olmayan, yazılmayan görülmeyen
Yıllarca bekledim sen misin gelen?
Göz göze değmeden erozyona uğrayan kalbimiz
Enternasyonal olgularımız,
Üşüyen ellerimiz
Mevlanadan nasipsiz gözlerimiz.
Okumadık isanın müjdesindekini
Ve tatmadık şarap olan üzümdeki şerbeti
Ama bekledik
Meryem’in hurma ağacına tutunduğunda,
Çektiği iç çekiş arkasında.
Koşulsuz sevdik
Cemre düşüşünde, kapı çalınışında
Vefayı sakladık
Mehdinin kılıcında
Bir sabah özledik
Sadakat yokuşunda. /@koyusiyahli
5.0
100% (4)