0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1901
Okunma

Belli ki sevmeyi bilmiyoruz
Gülüşümüz birilerini ıskalıyor
Mektubu ulaştırmaz bir güvercin kapına
Hasret toprağına bulanır, uzakları hecele
Eyvah ki, ah’ı karanlıkta farkedilmez.
Cümle alem şahittir,
Mavi gökkube Allah’ı aramaktır
Korktuğumuzda ona sarılmaktır.
Acı ki ne tatlı dokunur ruha
Vahyi taşır soğuktan çatlamış ellerin
Ellerin tutulasıdır bilmezler
Ateşe, suya sevdaya yenilebilirim.
Kuş, çiçek ve mona roza hep şiir
Kenarına çekilmiş ağlıyor şair.
Hipokrat yemini kadar sağlam bir yemin
Istersen üzerinden silinebilirim
Kırık tırnaklar ve nasırlı kalbim,
Yerçekimini içimden çekebilirim
Mevsim güzeldi Allaha varmıştık
İçimin sesi titremeden kapıyı çarpmıştık.
Yer edinirken bir tren vagonunda
Toprağa gömüldü kıyının rengi
Birbirini çeken nötr değil(!)
Rahat bırakın ozon tabakasını
Adın inletiyor hayal gücünün zarını
Yaşanır
Efsane değil.
Hoyratça ovalıyor içimin odalarını.
Kurtuluştan bahsediyordu,
Çiçekçi pasajında
Kimine göre orası çok yakın
Kimine göre uzak
Git bir de sen bak,
Dudaklarım ismini haykırmaktan çatlayacak.
Kovalanıp gitmişiz insanlar farketmeden
Usulsüzlüğümüz bencilliğimizden
İnsan menfaatleriyle gün gibi ortada
Şu kalabalıklarda beni ortala.