25
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1447
Okunma

Eski yeni şiirler okunurken
ahitler nasılsa
tanrının evinde döküyorum içimi
kaç günah ve acı büyütüyorum dünyaya
her biri kimliksiz çocuk…
nerede yitirdik zamanı
kaldırımlar Arnavut
caddeler kaçak
kaç sokak lambası yağmur ıslağı
şehri yıkar söz sağanağı
gözlerim bu yüzden bulut kaçkını…
dudağımda bekleyen şarkı
g/dök/yüzü/nü dökerken a/ğ/hla
sen saçlarımı al göğsüne rüzgâr
savur yelesinde bedelini ödediğim yıllar
habersiz kaç söz cenini öldürdüm
ilahi eşliğinde
dualar ettim ağrılı sabahlar
tan hep yüzümde ağardı.
şimdi içiyorum gözlerinden şarabı
kehanetler biçiyorum kendime
ey beni bende sayıklatan yıllar
dünde kaldı öptüğüm anılar
gelirsen müjdelerle gel ne olur
hep yanımda kal.
farz et ben bir ağacım
gölgesine düşler bağladığım sevgi
ne yeşilim, ne sarı, ne çiçekli
kendi ahitlerimde yazıyorum
geçmişi, geleceği…
arsız bir sarmaşık gibi dolanır ellerim
özlemek böyle bir şey mi?
hiçbir söz geçmiyor yanımdan sensiz
gelsen, ışığa döner yüzüm
bu şehirde kiplenir dilimiz belki.