6
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1539
Okunma

sesimin sendelemesine aldırma
anlatısı zor bir buhran bu
meramını kuşlar çalmış say
yaşananlar dev kayaymış
yıllar ufalmış çakıl taşı
zimmetinde ne varsa dağıt diyorsun
sil damağındaki koruk tadı
dualarını duysun o halde tanrı
bizden önce alsın canımızı
ikimiz de gündoğusından esiyoruz
umarak, siler yüreklerimizdeki pası
sadece dilimize değdirmiyoruz
dudaklarımızdaki pas payını
sen beni demliyorsun hâlâ
ben seni içiyor adamakıllı
kafa buluyoruz birbirimizle sözümona
lâkin
gururdan büyük şeytan yok biliyoruz
biz mesâfelere ölmüyoruz
gerçek gerekçe bu
tepeleme evhamımız bundan
yoksa neden içimizi yakan o kehribar renkli duman
nedir kulaklarımızı geri büken
yokuşa doğru inatla yürüten
birimiz ötekini çağıracak diye ödümüzü koparan
oynadığımız tek el kumardı
tek umarımız da o nasılsa beni unutamaz
şartların esâreti diyemiyoruz hâlâ ağzımızı doldurup
sahi bilmiyor muyuz
hızını geride bırakmış birer gölgeyiz
aynı susun solundan yürüyen iki gövde
ışığımız sönmüş
birbirimizi göremiyormuşuz ne gam
tüm geceler sobe!
kimse görmeyecek belki
kimse duymayacak harflere akıttığımız sesi
aynı safta aynı barikatta sevişmiş iki beşeriz
kaderin -kara- tahtasını karalamış
iki siyah tebeşiriz!
kim ne derse desin "biziz"biz
ve öyle de öleceğiz!
ToprağınSesi
.
5.0
100% (13)