3
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
4725
Okunma

Çelimsiz tıknaz bir endamı,
İncecik beli, kısacık boyu vardı..
Başında kahverengi yazması;
Çelimsizdi, üstelik yüzüne de bakılmazdı..
Kenara itelenmek onun alın yazısıydı,
Bir kutuya hapsedilmişti;
Kendi gibi olanlarla, aynı kaderi yaşamaktaydı..
Bu tıknaz, çelimsiz haliyle; hep dışlanmıştı..
Hep örselenmekle geçmişti hayatı,
Altı üstü bir kibrit çöpüydü;
Olup olacağı bu kadardı...
- "İnsanların unuttuğu bir şey var" diye, geçirdi içinden..
Büyük yangınlar, bir kıvılcımla başlardı;
Ve bu kıvılcım onun bağrında saklıydı..
Küçücük bir kibrit çöpüydü, çelimsiz ve tıknazdı;
Koynunda ağır bir yük taşırdı,
Küçücük bir kıvılcım, onun sona ulaşmasıydı..
Yüreğinde yangınlar taşırken,
Küçük bir kıvılcıma esir kalandı;
Tıknaz, çelimsiz bir kibrit çöpüydü o;
Başlangıcı alaz, sonu yangındı...
Kibrit çöpünden, ne farkım vardı benim?
Gözlerin kıvılcımım oldu,
Artık mahşer yeri yüreğim..
Başlangıcım sen, sonum sen..
Kibrit çöpüyle aynı alın yazısını yaşamak, benim kaderim...
byHaktan
5.0
100% (3)