Aklıma gelende yağmur
Gidende
Çamura düşen körlük sağır
Göz nasıl bağırır
Bugünlerde içime düşen her şey
Ağır

/

Pek konuşmuyorum kimseyle
Ağzım aynı
Bozuk
Durgun olmuş küfür soluk
Senli yollarda hayal kırık
Marmara kara, Karadeniz ak bir sayfa
Soğuk kar düşmüyor oralara
Kayalığı dövmekle meşgul hırçın yosma
Dalgalar, deniz seviyesinden yoksul

/

Yürüyorum ardım aydın
Geride kalanda aşk
Gidende ayrılık
Üç kuruşa biri
Beş kuruştan satılmış diğeri
Cebim delik, liralarım yola yazılmış gibi

/

Alamadım yine
Gitti gideli
Adı konmuş günü geçmiş sevda
Eskitilmiş şarkı
Devrilmiş bahar
Ahir zaman
Alamadım yine
Yollar darma duman

/

Aşk yalnızlığa
Bende de eski bir gramofona kalmış
Hüzün şarkılarından taş plak
Yıkık kent
Esrik hatıra
Kaçıp saklanmış tavan arasına

/

Anason dikmiş bahçeye sevgili
Tohumda manolya kokusu
Siyah zakkum demeti
İkisi de sütünden bu yana zehirli
Ekmiş de yeşertememiş sevgili
Bende gidende yağmur
Ona lazım olanda



e..!