Okuduğunuz
şiir
8.2.2015 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
ŞİİRZOFREN EZGİ
Masamda marstan bir kaktüs camdan bir bıçak- kutuplarda ben penguenken suyun ve toprağın ve bir kalbin tortusunda Rosey gülümserken, solfejine gecenin, ağlayan mavi tüylü kuşlarla bilinmedik bir dilde konuşuyor Aragon eyyyyyyyy şiirin altın yeleli tanrıçası, yüzümü gamzesiyle emziren
Gözlerimde Amog bir parçalanma gecenin yırtılan yerinden gel artık ki o kuşatma enngelli bir ricatla hep yeniden vurulan en yıkılmayan bir yanımdan tut ağzının kıyısından öperken Helen göğün bütün mavilerini yıkayalım bu bahar rüzgar benden yağmur sen
Kuşatmalarda kuşatılır her kapı dışardan açılır neyi anlatır öğrenemedim aşkı firak ayrılıklar- geçelim bunları... sevmek bir döngüdür kendi rahlesinde ve başladığın yerde biter tüm yolculuklar
Ben hiç kimseyi sevmedim Aslı’n da / burda ironi yaptım/ massalla zamanı toplayıp kardan kadın yaparken buz kesiği ritüel üşüdüm gülümse
Her cümlede dinamit yarası var her kelime biraz paranoyak bu akşam bin pro mil eksi bir göç lan bir soyut intihar da ne hadi ya bu mu orotoryo gölgelerle sevişirken
Ben eskiden son eskiyken bir şiirde yengeç kırıkları toplarken her hangi bir kadın deşifre oldu kesilen şah damardı sanırım deniz atlarının köpüren yelesinden çıkıp gelen o masal kadın düş bu ya yok öğe yok öyle biri...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Masamda marstan bir kaktüs camdan bir bıçak- kutuplarda ben penguenken suyun ve toprağın ve bir kalbin tortusunda Rosey gülümserken, solfejine gecenin, ağlayan mavi tüylü kuşlarla bilinmedik bir dilde konuşuyor Aragon eyyyyyyyy şiirin altın yeleli tanrıçası, yüzümü gamzesiyle emziren
Cumali Çorbacı şiirleri hep şiirdir. Yoruma ya da takdire de gerek duymaz. Uzun zamandır bilirim sayfasını. Yer yer Yılmaz Odabaşı şiiri hissi verse de özel bir yeri vardır bu sitede...
Rüyaların gerçek dünyadan ayrıldığı yeri aradığımız bir zamansızlık içerisinde , yüzümüzü çevirdiğimiz bütün insanlar bizim birer aynamızdan başka bir şey değil iken , her gördüğümüz ses , her duyduğumuz bakış bizi biraz daha biz yapmaktan başka bir işe yaramıyor. Simüle bir dünyanın yalandan duyguları içerisine hapsolmuşken , böylesine bir düzensizlik sarmış zihnimizin yer yanını. Örümcek ağlarından kurtulmak için çıktığımız her yolun sonunda bizi bekleyen bir şeyler olduğunu varsayarak , üzerinden geçtiğimiz yolun ne olduğunu unutmuşuz. Ve aslında kendimizden korkumuza, herkesi etiketlemişiz. Doğruyu söylediğimizde duygusuz olmuşuz, yalanı en güzel hali ile betimlediğimizde mükemmel bir insan olmuşuz. Ve aslında mükemmellin ne olduğunu unutmuşuz.
"Gençsin ve çocuk sahibi olmak , evlenmek istiyorsun. Ben de soruyorum sana ; bir çocuk istemeye layık bir insan mısın?" diyor, Nietczhe. Öyle bağlamışlar ki her yanımızı , insanların kuklası olduğumuzda mükemmel insan oluyoruz ve bu kuklalığımızı devam ettirmek için bizden bir parça daha dünyaya getirmek için birbirimizin duygularını öldürüyoruz. Ve doğruyu , en saf hali ile söylediğimizde ; birilerinin düşüncelerinde şizofren oluyoruz. Dışlanıyoruz.
Bütün hayatınız ve aşklarınız şizofren tadında olsun Şair. Biz sizi böyle sevdik.
Kaleminize sağlık. Saygılarımla..
Özkan KÖSE tarafından 2/9/2015 10:05:53 AM zamanında düzenlenmiştir.
Ben de biri İsmet Özel den biri benden iki özlü söz aktarayım ve aktaracağım iki özlü söz noktasından yaşama bakarsa insan her şey çok daha anlamlı olacaktır
Bir şeyin yarısı doğruysa tamamı yanlıştır.İsmet Özel.
Ne zaman ki anlatacağını sanarak konuştu insan işte o zaman bozulmaya başladı dünya.Cenap Erat.
Ben de biri İsmet Özel den biri benden iki özlü söz aktarayım ve aktaracağım iki özlü söz noktasından yaşama bakarsa insan her şey çok daha anlamlı olacaktır
Bir şeyin yarısı doğruysa tamamı yanlıştır.İsmet Özel.
Ne zaman ki anlatacağını sanarak konuştu insan işte o zaman bozulmaya başladı dünya.Cenap Erat.
ne yani ..şimdi intiharmı edecezz..:) espiri tabii... şiir ..biraz şizofrenik ama manik depresif hallerimize iyi gitti ..tebrikler..hoş ..beğeni ile okudum..
Niye her yerden geldim..niçin bütün atları ben öldürdüm Bilginin saramayan kollarını görüp ve niçin çoktaki azı fark edip ney sesiyle sindim Ben değildim tabi bilgiydi Zofren.
Hangi söylem kime kaç var bilirim dedim duymadılar yolun alaycı çağrısıyla bir adım daha attılar şüpheye oysa her gelen Allah demiş veya Allah der gibi gitmişti
Şiir zofer mi demeliydi ki acaba :)Gerçekten harikulade bir buluş olmuş bu cinas. Bir yandan şiirin şair için deva diğer yandan da şairlere genel anlamda bakışı ironik olarak demlemiş başlık.
Uzun zamandır şairlerin yazarların hayatını okuyorum.Biliyor musunuz .En çok intihar eden, intihara meyleden, ya da akıl hastanesinde tedavi olanlar şair ve yazarlar .Aklımda kaldığı kadarıyla bir kaç örnek vermek isterim,
Plath, hayatı boyunca ileri derecede manik-depresif bozuklukla boğuştu. 1950 yılında bursla girdiği Smith College'deki ikinci yılında ilk intihar girişimini gerçekleştirdi ve bir akıl hastanesine yatırıldı
Nilgün Marmara : Sylvia Plath üzerine incelemeler yaptı. Çeşitli dergilerde şiirleri yayımlandı. 13 Ekim 1987'de 29 yaşındayken intihar etti.
Wirginia Wolf; manik-depresif teşhisi konulmuş, ayakta yazan biriymiş. Ceplerine koyduğu çakıl taşları ile evinin yakınındaki ırmağa girmiş ve intihar etmiş.
Oscar Wilde; Annesinin isteği nedeniyle çocukken kız elbiseleri giyerdi. Zekası ile ünlenmiş, yazdıklarından dolayı ahlaksızlıkla, bir erkekle yakın arkadaşlığından dolayı eşcinsellikle suçlanıp iki yıl hapis yatmış.
Beşir Fuat:Annesinin psikolojik rahatsızlığının kendisinde de olabileceğinin korkusuyla, kendi akan kanıyla yazı yazarak intihar etmiştir.
Vladimir Vladimiroviç Mayakovsi:İntihar ediyor
Rimbaud; şizofrendi. Şiirde sembolizmin atası kabul edilir. Çocukken saçlarını uzatan annesi onu bir kız gibi yetiştirmiştir. Defalarca evden kaçmış 16 yaşında kaçtığı Paris'te bir grup askerin tecavüzüne uğramıştır.Daha sonra Paul Verlaine ile eşcinsel, kavga gürültü dolu bir ilişki yaşamış.
Neyzen Teyfik : Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesinin 21.koğuşunda kalmıştır.
Furuğ Ferruhzad : O da akıl hastanesine yatmış şairlerdendir.
Aslında sayın üstadımızın bu başlığı kullanmış olmasının , söz sanatını yankılamasından çok bilinçli bir bakışı hatırlatmak amaçlı olduğunu düşünüyorum.Sıkı bir taşlama yapmış :)
Vallahi bu aralar çok sık okur oldum bu tarz şiirleri.Şiirlere şiir yazanları.Sayın üstadım mütevazi davranarak kendinde içselleştirmiş gibi bir ironiyle taşını atmış.
Şu da bir gerçek ama, ne kadar ne dersek diyelim, gerek toplumsal sorunları, gerekse yaşamsal sorunları kendilerinde fazlaca içselleştirdiklerinden yazar ve şairlerin bu rahatsızlığa herkesten daha fazla meyilli ispatlarla doğrulanabilir bir gerçek.
Şair ve yazarlardan uzak durmak lazım :)))
Diğer yandan şiirimize gelir isek, Diliyle, uslubuyla anlatımıyla uçurumları uçuran bir bakışla, Zeus' tan, Helen' den, Aragon' dan, telmihli imgeleriyle uzamlar arası bir yolculuktan sonra " ben " özneli duygu ve düşünce aktarımını ustaca sergilemiş sayın dost şair.
Güzeldi gerçekten.. Kutlarım yetkin kaleminizi.
Bu arada şiir iyi geldi :))) zofrenin etkisi ... :)
Şiir zofer mi demeliydi ki acaba :)Gerçekten harikulade bir buluş olmuş bu cinas. Bir yandan şiirin şair için deva diğer yandan da şairlere genel anlamda bakışı ironik olarak demlemiş başlık.
Uzun zamandır şairlerin yazarların hayatını okuyorum.Biliyor musunuz .En çok intihar eden, intihara meyleden, ya da akıl hastanesinde tedavi olanlar şair ve yazarlar .Aklımda kaldığı kadarıyla bir kaç örnek vermek isterim,
Plath, hayatı boyunca ileri derecede manik-depresif bozuklukla boğuştu. 1950 yılında bursla girdiği Smith College'deki ikinci yılında ilk intihar girişimini gerçekleştirdi ve bir akıl hastanesine yatırıldı
Nilgün Marmara : Sylvia Plath üzerine incelemeler yaptı. Çeşitli dergilerde şiirleri yayımlandı. 13 Ekim 1987'de 29 yaşındayken intihar etti.
Wirginia Wolf; manik-depresif teşhisi konulmuş, ayakta yazan biriymiş. Ceplerine koyduğu çakıl taşları ile evinin yakınındaki ırmağa girmiş ve intihar etmiş.
Oscar Wilde; Annesinin isteği nedeniyle çocukken kız elbiseleri giyerdi. Zekası ile ünlenmiş, yazdıklarından dolayı ahlaksızlıkla, bir erkekle yakın arkadaşlığından dolayı eşcinsellikle suçlanıp iki yıl hapis yatmış.
Beşir Fuat:Annesinin psikolojik rahatsızlığının kendisinde de olabileceğinin korkusuyla, kendi akan kanıyla yazı yazarak intihar etmiştir.
Vladimir Vladimiroviç Mayakovsi:İntihar ediyor
Rimbaud; şizofrendi. Şiirde sembolizmin atası kabul edilir. Çocukken saçlarını uzatan annesi onu bir kız gibi yetiştirmiştir. Defalarca evden kaçmış 16 yaşında kaçtığı Paris'te bir grup askerin tecavüzüne uğramıştır.Daha sonra Paul Verlaine ile eşcinsel, kavga gürültü dolu bir ilişki yaşamış.
Neyzen Teyfik : Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesinin 21.koğuşunda kalmıştır.
Furuğ Ferruhzad : O da akıl hastanesine yatmış şairlerdendir.
Aslında sayın üstadımızın bu başlığı kullanmış olmasının , söz sanatını yankılamasından çok bilinçli bir bakışı hatırlatmak amaçlı olduğunu düşünüyorum.Sıkı bir taşlama yapmış :)
Vallahi bu aralar çok sık okur oldum bu tarz şiirleri.Şiirlere şiir yazanları.Sayın üstadım mütevazi davranarak kendinde içselleştirmiş gibi bir ironiyle taşını atmış.
Şu da bir gerçek ama, ne kadar ne dersek diyelim, gerek toplumsal sorunları, gerekse yaşamsal sorunları kendilerinde fazlaca içselleştirdiklerinden yazar ve şairlerin bu rahatsızlığa herkesten daha fazla meyilli ispatlarla doğrulanabilir bir gerçek.
Şair ve yazarlardan uzak durmak lazım :)))
Diğer yandan şiirimize gelir isek, Diliyle, uslubuyla anlatımıyla uçurumları uçuran bir bakışla, Zeus' tan, Helen' den, Aragon' dan, telmihli imgeleriyle uzamlar arası bir yolculuktan sonra " ben " özneli duygu ve düşünce aktarımını ustaca sergilemiş sayın dost şair.
Güzeldi gerçekten.. Kutlarım yetkin kaleminizi.
Bu arada şiir iyi geldi :))) zofrenin etkisi ... :)
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.