23
Yorum
25
Beğeni
5,0
Puan
2906
Okunma

kırıldığım yerde
kırıkları üst üste batıyor ayaklarıma zalimlerin
üstelik, her biri alışkın, hıçkırığımın yorgunluğuna
posası üstümde kalmış gider ayak söylenen eserekli sözlerin
sarkınmışım saçlarımın kırık uçlarından
sessizliğimi sallıyorum bir öteye - bir beriye ...
ayaklandırması zor sözler dilimde dolaşıyor
üst üste geldikçe kalbi delecek kıvamı yakalıyor acılarım
tam orta yerimden geçen bir ıslık var, posası hala özümde
dudağımın kirli kanını emecek , yine tükenecek sabrım
üşeniyorum yaşamaya düşlerimle gırtlak gırtlağa
şirazesinden utanan bu sözüm ona adalet kime ?
usandırsa içimdeki çetin savaş, tırnakladığım etleri
kendi etim bile ikram eder canımı, kalbimdeki lekeye
dokunsam mağrur bir fısıltıdan arta kalan uğultuya
kirpiklerimle sendelese ebem kuşağı
o zaman haykırıp içime
içimden yırtıp alırdım kendimi yeniden doğmanın hazzıyla
tımarlamadığım her uykuya bağışlardım gözlerimi
onlar da her gece asıldılar ibret gibi boynuma
bedava idi yatak döşek ve ninniler
yine de sevmediler işte bir türlü beni
yan yana geldikçe ufalıyor ses tellerim
çillendikçe büyüyorum dudaklarımın tuzuyla
her gidene ayrı üşüyorum
yankısı gözlerimden sızarken üst üste kuzey yıldızıyla ...
haykırsam sağır ederim suskularımı
sustuğumdan beridir, yorulmadım ağlamaktan
her yalnız şikayet edecek benim gibi çaresiz
dünyaya sarılıp uyumaktan
Gülşah Gayret / Tekirdağ
_
5.0
100% (30)