35
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2043
Okunma

Anne yüzüm sana benziyor
ne zaman tarasam saçlarımı
sen kokuyorsun.
sokağa çıkmıyorum ne zamandır
kar örtülü bu şehir
kocaman gözleri var
bazen korkuyorum
sıkı sıkı kapatıyorum
köprülerden geçerken
rüzgâr saklanıyor cebime
gelirken getiririm sana
özlemişsindir bu şehri sende
biraz babam kokar belki…
Aksaray’dan geçtim geçenlerde
ilk bisikletimi aldığımız yerden
değişmiş her şey görme bence
tekerlekli dünya
nerelere yuvarlandı gitti
sustum anne…
Vefa bozacısı da eskimeye yüz tutmuş
Fatih şehir tiyatrosu yerli yerinde
siz giderdiniz benim yaşım tutmazdı
babamla giderdik leblebili boza içmeye
tarçınlar eskisi gibi kokmuyor anne
neyse üzülme…
sana söz verdim
dizelerimdeki gizliyi
sızılarım bitince söyleyeceğim
sen bahçendeki çiçeklerinle söyleş
bakma sen bana
bir gün kuşkanatlarım olursa
omzuna konup fısıltılar silkeleyeceğim
şaşırma,
gökyüzü ve mavi
bir gün çocukluk gülümsemelerimi
yeniden giyeceğim…