2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1233
Okunma

Belki de bir çok şeyi Adem aldı götürdü hayatımdan
Havva olarak bir başıma kaldım koca dünyada
Nefesimdi, sesimdi, karanlığımı aydınlatan ışığımdı
Umudum, umutsuzluğum, susuzluğum
Kimsesiz kaldığımda sığındığım tek sahibim
Bazen de sebebi kimsesizliğimin
Farkında değildi
Giderken arkasında bıraktığı yıkımın
Gitme diye sessizce feryat eden yüreğime sağırdı adam
Giderken kalbimde çınladı ayrılık anı
Adam ancak taş kalpli olmalıydı
Ya da kalbi olmamalıydı Adem’in
Böyle bir katliama sessiz kalınamazdı
Havva ölüyordu ve Adem gidiyordu
Belki de hiç gelmemişti
Havva yalnızlıktan kendi içinde bir Adem’den adam yapıvermişti
Sonra alıp onu koynuna yalnızlığına kalabalık etmişti
Geceleri dertleşmişti adamın koynunda
Gün ağarırken yüzündeki çizgileri ezberlemişti
Dudaklarını sevmişti
En çok da ellerini…
Saçlarını öptü o uyurken
Teninde gezindi usulca
Kokusunu çekip içine hapsetmek istiyordu
Baktıkça doyamıyordu onu sevmeye
Bir gün gideceğini bile bile
Kalbine dokunmasına izin vermişti
Sanki başı göğe ermişti
Kimsesiz kaldığında anladı,
Dünyanın kaç bucak olduğunu
Rotasız kalan bir gemi gibi
Bilinmezliğe kürek çekiyordu şimdi
Hem yabancı bir şehirde
Hem kalabalık insanların arasında
Yapayalnız kalmıştı
Ağlasa sesini kimseye duymayacak
Haykırsa herkes sağır olacaktı sanki
Katlanılmaz bir ayrılık çöreklenmişti yüreğine
Adem Havva’dan gidiyordu
Havva ölüyordu
Bu ölüm onu yordu
5.0
100% (2)