Gel şöyle otur, dinle bir beni,
Kıyamet şimdiden zuhretti Mehmet.
Belki sen anlarsın ne dediğimi
Belki sen anlarsın , anla be Mehmet.

Namert kapısına ulanmak için
Üç-beş yağlı kemik yalanmak için
Bayağı zevata yaranmak için
Hayâyı mezatta sattılar Mehmet.

Masumun katline ferman verdiler
Ağu sunup halka derman dediler
Böyle gerektirir zaman dediler
Vicdanı yad ele sürdüler Mehmet.

Nerede bereket, nerede bolluk?
Her taraf toz-duman görülmez ufuk
Gerildi köşeye dünkü dalkavuk
Edebi lügatten sildiler Mehmet.

Kefenini soydular da ölünün
Dediler ki halka "haydi bölünün"
Dürüstü mü olur kahpe dölünün?
Bunlarla üç adım atılmaz Mehmet.

Görüyorsun gene dilim durmadı
Attığım ok hedefine varmadı,
Çok söyledim, kafa yoran olmadı
Dağlar gene duman dumandır Mehmet,
Haller gene yaman yamandır Mehmet.





Mehmet Hanifi Daş